8. Platform Avrupa Siir Yarısması sonuçlandı

Degerli okuyucular! 8. Platform Avrupa Siir Yarısması sonuçlandı. Bu sayıda ilk üçe giren siirleri, önümüzdeki sayıda da mansiyon alan siirleri yayınlayacagız. Öncelikle jüri üyeleri Doç. Rıdvan Canım’a, Salim Yüksel’e ve Hüseyin K. Ece’ye tesek-kür ediyoruz.


  • Kayıt: 08.06.2012 07:20:00 Güncelleme: 08.06.2012 07:34:00

Degerli okuyucular! 8. Platform Avrupa Siir Yarısması sonuçlandı. Bu sayıda ilk üçe giren siirleri, önümüzdeki sayıda da mansiyon alan siirleri yayınlayacagız. Öncelikle jüri üyeleri Doç. Rıdvan Canım’a, Salim Yüksel’e ve Hüseyin K. Ece’ye tesek-kür ediyoruz. Bu yarısmaya katılan bütün sairlerimize de tesekkür ediyoruz. Derece alan sairlerimizi tebrik ediyoruz. Ileride bu arkadaslar arasından iyi sairler çıkacagına, siiri bir sekilde yasatacaklarına inanıyoruz. Zaten Platform’un bu yarısmadan amacı da iyi sairler yetissin, siirimiz Türkiye dısında da fi lizlensin, gelissin, yasasın diyedir. Derece-lendirmede adı geçmeyen sairlerimizin siirleri daha asagı seviyede oldukları için degil, puanlamada bazı siirler öne geçtigi için böyle bir sonuç ortaya çıktı. Yarısmaya katı-lan bütün siirler degerli, aralarında cidden kaliteli siirler çogunlukta idi. Ümit ediyoruz ki sairlerimiz, sair adayları-mız gelecek yıllarda daha güzel, daha kaliteli, kalıcı siirler yazmaya devam ederler.


Iyi okumalar dilegiyle.

Derece alan siirler

Derece Sairi Siirin adi Puani
Birinci Yasar Aydın YAR BAKISLI SABAHLAR BEKLESIRDI  BASUCUNDA 241
Ikinci Mehmet Soysal       KARANLIK SEHIR 234
Üçüncü   MuhammedIsa  Öztürk GÖZLERDE YAKAMOZLANAN 230


Mansiyon alan siirler

Derece Sairi Siirin adı Puanı
Birinci
Mansiyon 
Mehmet Soysal  KAR YAGIYORMUS 241
Ikinci
Mansiyon 
ÖzlemKart  AY GECEYE SEN KABRE DÜSTÜN   234
Üçüncü
Mansiyon  
 ErdoganÇavusoglu   BEN ANADOLUYUM 230



Birinci

YAR BAKISLI SABAHLARBEKLESIRDI BASUCUNDA

Gül kokusunda gizlenen
Kayıp bir yagmur damlasıydın
Ve sen bilmiyordun
Irmakların seni bulmak için
akıp durduklarını

En ugrak adresin
Ay ısıgının küskünlügüne
emanet bıraktıgın
Utangaç yakamozlarla döseli
hatıralarının sokagıydı
Çaldıgın her kapıdan
Boynu bükük ayrıldıgındandır
ki
Gözlerinin rengi hep buguya
çalardı senin

Masumdun...
Bahardan kovulan bir çiçegin
günahı kadar
Masumdun...
Yar gelisini bekleyen bir
uykunun sabahı kadar

Dalıp gitmelerinin ötelerinde
konaklayınca
Yangın sonralarının telasına
bile kalmadan
Degisirdi yakası bir araya
gelmeyen iklimlerin
Agustosta zemherinin yakasına
yapısırdın ama
Ayrılıklarla hep sarmas dolastı
Defterinden sil beni dedigin
hasretlerin

Kimseler bilmezdi...
Sürgün edilen
gülümseyislerinden derledigin
Agıtlarına gelinligi bile
giydirilmemis türkülerin vardı
Birde...
Ödlek pusularda yaralanan
sevdalarına yazılmıs
Sancılarını sahit tuttugun
öykülerin vardı

Hükmü verilmis vefadan sayılıp
Senin adına bir sayfa açılırdı
Naz ehli bir duacının avucunda
Ve mahmurlugunun hatırı için
Rüyalarını hayra yor diye
Yar bakıslı sabahlar beklesirdi
basucunda

Hey benim...
Ceylan bakıslarının sıgındıgı
dag duruslum
Sakın ola ki üzmeyesin
Gün batımının yüzüne dik dik
bakan umutlarını
Karanlıkların ettigi bunca
ihaneti
Yanlarına kalır da sanma sakın
Bilesin ki...
Idamlık gecelerin sehpasıdır
safaklar

Söyle hele...
nasıl sıgdırdın gönlüne
Hayallerini göçüne
katmıs bu kadar vedayı
Söyle hele...
Nasıl sıgdırdın ömrüne
Hesabını mahsere bıraktıgın
bunca davayı

Ah benim...
Sevdası için gönüllerin kavgaya
tutustugu
Ne sirine ne de leylaya ragbet
olurdu
Yunusun diline düsseydin eger

Yasar Aydın / Almanya


Ikinci

KARANLIK SEHIR

Sana burdan siirler yazarım da simdi..
Eindhoven karısır,kraliçe görevi bırakır,
Hükümet filan düser diye korkuyorum iste...
Hoyrat sevmeye alıskın degil bu yerler,
Sevgiliye burada siirler yazılmaz...
Mecnun neden çöle düsmüs bilen yok..
Ferhat'la Sirin'ide pek tanımazlar zaten..
Sevginin yeri yürekler degil,
Asklar gündelik, gönüller karanlık..
Duygular, umutlar yetim buralarda..

Sana burdan siirler yazarım da simdi..
Bir iç isyan çıkar yüreklerde
Belki bir çoçuk ölür bilinmedik bir yerde
Olurya belki kıyamet kopar..
Metrelerce kar yagar, gök yüzü aglar
Dogada dengeler degisir
Ve belki birdaha dogmaz Günes
Hani olmayacak hadiseler cereyan eder diye
korkuyorum iste...
Ruhumu dinliyecek bir sabah ezanına
hasretken;
Birde içimizi ısıtan Günese hasret
kalmayalım diyorum..

Yazarım sana burdan siirler yazmasına
ama.?
Kaldıramaz yüregin;
Yüregim hasret,yüregim gurbet dolu
Kelimelerim agır, sözlerim keskin
Anlatamazsın kimseye derdini
Cümlelerimde bogarım seni, hece hece
bölerim
Çöllere düsersin sonra
Su arayan bir yaralı Ceylan misali
Yazarım sana burdan siirler ama.?
Benim huzurum kaçmıs zaten
Birde senin aklın kaçmasın oralarda

Mehmet Soysal
Eindhoven

Üçüncü

GÖZLERDE YAKAMOZLANAN

Üstad Bediüzzaman’a…

Gül, bitap ahenkler atlasında.
Eylül’ün gözlerinde yagmur halkaları,
Temmuz’un yüzünde kuru bir tebessüm…
Ay sarhos gözlerle bekler kutlu sabahı.
Heyula bir hengâm öper günesin alnından.
Günes, melal denizinde alır solugu.
Günes, sükût-u leyl dergâhında…
Karanlıklar sardı yorgun giryan gözleri.
Hüzün albümü sanki sairlerin sözleri
Uzun yagan yagmurlar oksadı kalp ibresini.
Neyzen nefessiz kaldı gönül sahnesinde.
Ve her seyde bir hüzün, bir sükût…
Sonra maveradan mustulu türküler duyuldu.
Kayıp siirin yüregini ruhani bir ahenk oksadı.
Erguvan renk açtı, umutlar halelendi.
Heyula kaos çarkından azad oldu dimag
Bir gül açtı; gözlerde yakamozlanan çerag…
Bir askın türküsü dolanırdı hep dilinde ask âliminin.
Sürgünü, teblig seyahati…
Gurbeti, milletinin imanı…
Askın kitabını yazdı; günaha Sitare…
Gözlerde yakamozlanan çare…

Ey sürgün sessizliginin fırtınası,
Mustulu hülyalar yeserttin akkor cümlelerle
Zemheri gecenin bagrına bir gül…
Titrek bakıslara nur oldun, sükûta haykırıs
Külliyatın, dinsizin bagrına saplanıs…
Halelenmis iman iklimine haykırıs…
Dolanırsın hala damarında ufukların,
Yagmur olur gönül seylabına suaların.
Nefi s fi rar etti nur karargâhından tar u mar
Bak usul usul zümrüt tepelerde,
Seni temasa eyleyen askın talebelerin var.

Muhammed Isa Öztürk / Madakaskar