Hollanda’da Kayıt Dışı Evlilik Fırmaları!..


  • Kayıt: 09.01.2021 11:25:28 Güncelleme: 09.01.2021 11:25:28

Hollanda’da Kayıt Dışı Evlilik Fırmaları!..

Nejat SUCU

Bu öğleden sonra iş dönüşünde Deventer – Almelo A1Karayolunda arabamı mı park etmiştim. O anda karşıdan bir kaç yıl görmediğim Hasan’la karşılaştım. 51 yaşında olduğunu belirten Hasan 1, 5 yıl önce eşinin uzun hastalıkları nedeniyle vefat ettiğini ve iki çocuğu ile yaşadığını belirtti.

Temiz, sakin ve iyilikten iyi geçimden yana uyumlu ve Hollandalıların dediği gibi “Geëmancipeerd “bir erkek. Aynı zamanda bir taşıma firmasında uzun yıllardır Tır sürücüsü olarak çalışmakta.

İyi bir eş olabilecek ciddi bir aile reisi 

Daha sonra bana benim bildiğim birisi varsa, evlenmek için uygun birisi olursa haber vermemi istedi. Tabiki kendi Kayseri bölgesine uygun, huyu ve suyu bize benzesin istedim dedi.

Evlilikte bazılarının belirli şartları vardır ya, bizim Hasanın ise, gayet basit, Mantı kesecek ve İçli köfte dolduracak bir hanım istiyor. Bulduğum zaman benim, ( çöpçatan) haber vermemi de rica etti ve birbirimizden ayrıldık.

Kayıt altında bulunmayan Evlilik firmaları (De Huwelijksfirma) 

40 yıldır Hollanda’da yaşamama karşın, Türkiye’de yaşamı yaz tatillerinde veya basın ve yayın yoluyla takip etme imkanımız oldu.Türkiye’de evlilik, evliliğe giden yoldaki ilişkiler ve yüzlerce kayıt dışı “ Evlilik büroları“ Bu konuda araştırma yapmaya gerek bile yok.

Anadolu insanı ne kadar toprağa bağımlı olmasada, çocuklar artık bir sigorta ve sosyal güvenlik sistemi olarak görülmesede yinede, evlenmeye ve evlilikten sonrada çocuk sahibi olmaya meraklı bir toplum.

Bunda tabiki garip bir şey yok. İnsan yaşamında sahip olduğu içgüdüleri ve yaşamının sunduğu olanaklar ve çoğalma dürtleri ile yaşar. Üretken anne ve babanın şikayetlerinin yanında 12 çocuğa sahip olma gururu ve içgüdüsel iki çocuk sahip olan aileden üstünlük duygusunu görmek pekte zor değildir.Tabiki gelecek nesillere güvenli, temiz, iyi bir iş ve yeterli aş ve iş sunabilmek o ülkenin başka bir eğitim sorunudur. Bu her ailenin düşünme lüksüde yoktur “Allah verdiği gibi , rızkınıda verir “ der çok çocuk sahibi olmayı kendimiz için haklı bir hale getirir, bundanda hiç bir zaman kendimize sorumluluk çıkarmayız.

Yüzlerce çöpçatan

Anadolu’da her yetişkin, eli tutan ve kendi yaşı belirli bir olgunluk ve erginliğe erişmiş kişi, yüce Rabbimizin vermiş bulunduğu bir görev sayar bu hizmeti. Belli bir maddi karşılık bekleden bir görev olarak yaparız.

Kimler için mi?

Bazen kendi çocuklarımız, yeğenlerimiz, yanımızda çalışan iş arkadaşlarımız, köylümüz, mahallemizin bekarları, hacı arkadaşlarımız, yolculuk yaptığımız insanların çocukları gibi saymakla bitiremeyiz. Köyümüze bekar gelen öğretmenden tutun da çalışan hemşireye düşünür, onun köyümüzün gelin kızı ve damadı olmasını isteriz.

Bu hizmetin ne makanı vardır nede emeklilik süresi. Beceriniz devam ettiği sürece ve yapabildiğiniz sürece bu evlendirme hizmetiniz devam eder gider.

Geçen Dusseldorf Havalimanın’da Uçak beklerken, arka koltukta iki genç bayan oturmakta idi.Bir kaç dakika sonra, 60 yaşlarında bir Türk bayanı selam vererek yanlarına ilişti ne Turkiye tatili nede Almanya’daki sorunlar konuşuldu. Hanım, ilk olarak gençlerin yaşlarını sordu vede evli olup olmadıklarını öğrendi. “Benim Dortmunda bir yeğenim var, evlenmek için sizin gibi hanım kızlar arıyoruz “ dedi. İlk gördüğü ve kim olduklarını bilmediği genç bayanlara bu teklifi yaparken gayet sakin ve olağandı. Hanım kızlar, birazda hoşlarına gitmiş olacak, utangaç ve sessizcede gülüyorlardı.

Genç hanımlarda hala uygun birisini bulamadıklarını söylediler. Biraz kızarsalarda, kendilerine, Havalimanında yapılan evlenme teklifini hoşta buldukları yüzlerinden okunuyordu.

Tatil esnasında hanımı vefat eden birinin samimi arkadaşına, bir eş bulmak için çırpınıyordu.Evlenecek erkek adayın, profilini, gelirini ve kilosunuda bir dakikada anlatıyor ve uygun bir hanıma mutluluk garantiside veriyordu.

Tabiki, bunun yanında eşlerin birbirlerine uygun olması ve yaşamın daha iyi bir kaliteli olarak devam etmesi amaçlanmakta.

Doğal toplumsal işlemi olan bu insanların yanında işi sov yapmaya, para kazanmaya ve bir organizeli evlilik soygun çetelerininde aktif olduklarınıda duymaktayız. Yaşamı kolaylaştıran teknolojinin yanında toplumun birbirlerine bağlayan ve sosyal edebi düzenleyen toplumda yaşam duyarlılığı üstlenen insanlara ihtiyaç duymakta güzel bir şey.

Korona dönemi ve Nazım Hikmet;

Halk şiirinin her fikirden kabül edilen üstadı şairimiz bu zor günleri, Korona günlerini sanki görür gibi olmuş bu günleri.

“ Boynuma sarılma gülüm

Benden sana geçer ölüm “. 

Hollanda’da gerekli Evlilik Firması

Sanayi toplumlarında ve büyük şehirlerde, bu işin daha zor olduğunu görmekteyiz. Gönüllü amme hizmeti veren bu insanları anmak, saygılıyla karşılamak gerekir ve sebeb oldukları evli çiftlerdende bunu beklerler.

Bazen bu insanlara aşırı olmamak şartıyla bir hediye almak, Anadolu’da kabül gören bir davranıştır. Ben hatırlıyorsam, doğumumda hazır bulunan ebeme ve çöpçatanıma da birer hediyesi almıştım.

Her gönül gibi, sizlerinde mutlu ve huzurlu gönüllerle uzun yıllar çöpçatanlık kurumunun Hollanda ve Türk adet ve gelenekleriyle devam etmesini arzular ve mutluluk sizlerle olsun derim.

Hoşçakalın.