Birkaç haftadır Afganistan’da yaşananları hüzün, elem ve ibretle takip ediyorum. Gelecekleri çok da umutlu ve verimli olmayacak. Afganistan inancı ve Cennet sözü ile feodalitenin totaliter rejimin hâkim sürdüğü bir ülkeye dönüştü. Yaşamın en doğal olanı bile ‘ Yaşamı insana çok gören bir sosyal, ekonomik, politik ve yönetim gelişimi.
Hollanda tarihi tekerrür mü ediyor? Hollanda uzun yıllar binlerce kilometre uzaklıkta olan Endonezya adalarını Hollanda Krallığı toprakları içerisinde görerek, uzun yıllar sömürgeci güç olarak Endonezya’ya hâkim olmuş bir ülke. Bu arada Endonezya’da azınlıklardan oluşan 70 bin kişilik Hollanda Kraliyeti Endonezya Ordusunu oluşturduktan sonra Endonezya'nın bağımsızlık savaşından ortada kalan ve Hollanda için görev yapan Moluk adalarından istenmeyen ve Endonezya’yı kabul etmeyen 13 bin Moluklu askerlerin aileleri ile birlikte 23 Mart ile 21 Haziran 1951 tarihleri arasında Hollânda'ya getirilerek eski bir Nazi Toplam Kampı Olan “ Kamp Vught ‘a yerleştirilmişlerdi.
Verilen bir söz vardı Moluklululara “Size Doğu Endonezya ‘da bulunan Moluk adalarında bağımsız bir Güney Moluklular Cumhuriyeti Kuracağız. Aradan geçen yıllardan sonra sayıları 70 bini geçen Moluklular hâlâ Hollanda’da yaşamaktalar.
Gelelim Afganlılara Evet Hollanda ordusu Nato'nun Afganistan Barış Gücü Misyonu çerçevesinde Afganistan Uruzgan’da görev yapıyordu. Son ABD ‘nin geri çekilme planları çerçevesinde Afganistanlı tercümanlar ve Hollanda Askeri ve kurumları ile birlikte çalışan binlerce Afganlının Hollânda'ya taşınmasına başlandı. Taliba’nın ülkeye hâkim olmasından sonra, Hollanda için çalışan bu insanların can ve mal güvenliği kalmamıştı.
Hollanda hükümeti, bir an önce Hollânda'ya yerleştirilmeleri için 24 saat çaba gösteriyor Hollânda'da ve efendisine hizmet edenlerin efendilerinin yanında olmaları gerekiyor. Evet, mülteciler genelde çok istenmez Hollanda’da ama, Afganlı tercümanlar ve aileleri için Hollanda'ya getirilmelerini savunanlar arasında göçmen ve mülteci karşıtı Hollanda partileri de bulunmakta.
Geçen haftadan itibaren Hollânda'ya getirilen Afganistanlı mülteciler Groningen Şehrinde “Zoutkamp’a yerleştirilmeye başlandı. İkinci kalacak yer olarak da “ Het Waloordt Sacre Kamp Zeis’te “ayrıldı.
Bu insanlık dramları ve kapitalizmin arkasında bıraktığı yok olmuş ve bitmiş ülke Afganistan'ı takip ederken, kendi kendime Tarih tekerrürden ibaret değil mi diye sormadan geçemedim.
Millet olmanın önemi Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti ne güzel bir “Millet “olmanın örneğidir Asya ve Avrupa'da. Burada Cumhuriyetin kuruluş öncesi ve sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün o üstün asker ve devlet adamı dehasına ve zekasına hayran kalmamak mümkün mü. Kendisini saygıyla anıyoruz. Afganistan ve Türkiye arasında en büyük fark Millet olma ve olamama olmalı .
Sevgilerimle,
Nejat Sucu
