Hollanda’nın Tekstil Şehri Almelo ve Türkler !..


  • Kayıt: 04.10.2021 14:51:09 Güncelleme: 04.10.2021 14:51:09

Hollanda’nın Tekstil Şehri Almelo ve Türkler !..

Nejat Sucu

Almelo’da bir zamanlar Hollanda’nın önemli bir Tekstil şehri idi. Almelo’da Üretim yapan fabrikaların yüzde 80 ‘i Tekstil fabrikalarından oluşmaktaydı. Hollanda'nın Almelo şehrine yerleştikten sonra Tekstil sanayi ucuz 3’üncü dünya ülkeleri ile rekabet edemeyeceklerini anladıktan sonra tekstil fabrikalarını birer birer kapatmak zorunda kalmışlardı.

1974 ‘e kadar Türkiye’nin Denizli, Adana, Hatay, Manisa, Aydın, İzmir, Kütahya, Nevşehir ve Kayseri gibi şehirlerinden Almelo’ya göç eden işçiler fabrikaların pansiyonlarında kalıyorlar, günde 16 saat çalışıyorlardı.

Almelo ‘da 1980 ve 1981 yıllarında görme ve ziyaret etme imkânım olan Casa Cortina Pansiyonunda Türkler, Faslılar, İtalyanlar, İspanyollar ve Yugoslavlar kalıyordu. Her bölümünde Bodrum ve Antalya gibi isimleri vardı.

80 li yılların başında yaptığım birden fazla ziyaretimde, Pansiyonda rahmetli Bayram Arslan ağabeyin kurduğu Türk kütüphanesini görme imkânı bulmuştum. Aynı zamanda Teyp, Radyo ve hediyelik eşya satışı yapan seyyar Türk esnafını da görmek mümkündü.

Uzun yıllar Hollanda amatör liginde top koşturan Almelo Türk Gücü’de Casa Cortina Pansiyonun’ da doğmuştu. Yardan, sevdalıdan, ana ve babadan gelen mektupların adresi belli olmaz ve postacı o mektupları Casa Cortina’ya teslim ederek sahibi bulunurdu.

Evet, o yıllar 64 bin nüfuslu Almelo için buhranlı yıllar idi. Birer birer toplu çıkış veren ve kapanan Tekstil fabrikalarında ki binlerce çalışan, tekstil iş kolundaki tecrübeli işçiler sokakta kalmışlardı.

O buhranlı yıllarda, Türkiye’ye ve Hollanda’nın başka şehirlerine yoğun bir göçün olduğunu ve Almelo şehir nüfusunun uzun yıllar artmadığını gözlemledik.

Toplam işsiz sayısı Almelo’da 12 bin 500 ‘ü geçmişti. Bunun yanı sıra, işsiz kalanların gelirlerinde düşüş, aile birleşiminden sonra artan masraflar ve her gün yenisi açılan Türk kahvehaneleri ile tarihin en buhranlı yılları idi.

En büyük sorun ise, yüksek faizle alınmış olan konut kredisi ipoteklerini ödeyemeyen göçmen Türk işçilerinin, konutları açık artırma ile (veiling ) birer bire satılıyor ve ipotek garantisi veren Almelo Belediyesi ( gemeentegarantie ) büyük bir borç batağına girerek Hollanda Devletinden Kayyum (Artikel 12-status) atanıyordu.

O dönemde geçim sıkıntısı ve işsizliğin vermiş olduğu umutsuzluk ve geri dönme umutlarının yok olmasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle, yüksek oranda boşanma vakalarına sebep oluyordu.

Tekstil sanayinin dışında belirli bir tecrübesi olmayan, eğitim düzeyi sadece ilk veya ortaokul olan, Türk göçmen işçileri uzun yıllar işsiz kalacak ve onlardan ek destek projeleri ile kâr amacı gütmeyen kurumlara hizmetli olarak Sosyal İşler Bakanı Melkert ‘ın adını taşıyan istihdam planları ile, Melkertbanen ve Banenpool “uygulmalarını İŞKUR'da ( Arbeidsbureuua ) uygulama olanağımız olacaktı.

Daha sonraki yıllarda, Belediyeler yerel yönetimler olarak, iş, iş olanakları ve işsizlikle mücadeleyi politikalarında 1.sıraya oturttular. O yıllarda Hollanda politikasında büyük etkinliği ve temsili olan Sosyalistler ve Sosyal Demokrat Partilerin burada ki katkılarını da unutmamak gerek.

Neden muhafazakâr Türk seçmeni Sosyal Demokrat ve Sosyalist partilere oy veriyor du ?

Çünkü her dönemde var olan hakların korunması ve yeni hakların daha fazla iyileştirilmesi için, seçme ve seçilme hakkı, çifte vatandaşlık, sosyal güvence ve iyi kaliteli bir yaşamda göçmenlerin en büyük destekçileri Sosyal Demokratlar ve Sosyalistler Olmuştur.

Kendi, çocuklarının ve torunlarının geleceği için en uygun seçimin bu olduğuna inanıyorlardı.

Sevgilerimle. Hoşçakalın.