Aslında zor bir soru ve zor bir konu. Asırlar boyu kimleri mutlu etmiş ve birçoklarını da mutsuz etmiş bir konu ve arayış. Ben olmayanı aramaya, bulunmazları bulmaya niyetimde yok. Hiçte mutsuz olmaya zamanımda yok. Mutluluk aynı zamanda soyut (abstract ) bir anlık algı ve kavramıdır.
Bir an yazma mutluğum umutsuzluğa dönüştü. Bir hafta yazımı tamamlamayı erteledim. Umutsuz ve mutsuz da yaşanmıyor ki…
Mutluluk kavramını ve mutluluğu yazarken belli ki bir kendi anladığımı yazıyorum. Belki iyi niyetimden, belki de bilgisizliğimden kaynaklanmakta.
Mutlu olmanın, bilinmez mutluluğa ulaşmada mutlaka bilinmez yolları vardır. Neden mutlu olduğun değil de o anlık mutlu olman önemlidir. Mutluluk aranan, bulunamayan ve bilinemeyen mutluluğa ulaşmak için destek maddelerinden tarihler boyunca destek ve yardım beklenmiştir.
Yaşamda beklentileri düşük tutmak gerek
Yaşamda ve Hollanda’dan yüksek beklentileri olanlar genelde hayal kırıklığı ile birlikte mutsuz olanlardır. Onun için yaşantımızda istenen hedefleri ve gönlümüzden geçeni asgari düzeyde tutarak, olanla mutlu olmayı denemek ve mutlu olmaya daha çok çalışmak gerek.
Gönülden geçenden bir adım ileride
Gönülce, gönlümüzce, isteme, olumlu düşünce, bekleme, umut etme ve deneme çok önemlidir,
“ Sahip olunanla mutlu ve tatminkâr olmak, daha iyisi ve güzeli için mücadele etmek “. . Geçen yıllarda yakından ve uzaktan çevremdeki insanımızı takip ettim. Yüce rabbim bizlerin gönlüne göre vermeye devam ediyor, Iyi ve temiz gönül tabi ki burada mutlu olmada önemli.
Şans faktörü
Mutlaka yaşantımızda şans faktörü vardır. Sahip olunanla birlikte olmayanlarda vardır. O zaman mutlu olmak için, biraz şansımızın olması da gerekmez mi ? O konuda bilemiyorum. Yaşanan mekândan, kişiden kişiye değerlendirme farkı olabilir.
Mutlu olmanın metodu
Aslında belirgin bir metodu olmasa da bireyin kendisinin mutlu olduğuna inanması gerek, Tabii mutluluk bir günde 24 saat değildir. Anlık, günlük, bazen de başkalarının mutlu olduğundan mutlu olmak gerek.
Nasıl derseniz ?
Bilemem. Her bireyin kendi çevresiyle bir bütün olarak bireysel mutluluğu öğrenmesi gerek. Mutluluk bir sanattır derler. Evet, son yıllarda herkes modern sanatı icra edebilmekte. O anlamda modern bir yaşamda modern bir mutluluk hissinin ve yaşamının da olması gerek.
Her birey var olan güzel ve gelecek umutları ile, mutluluğunu kendisinin doldurması gerek,
Onu için, ne parayla nede pulla mutluluk satın alınmıyor. Zenginlik mal, mülk, büyük bir konut, makamlar, unvanlar ve güzel eşlerde her zaman insanı mutlu edemiyor. Para ve avro bugünkü post modern dünyada mutluluk için araçlardan biridir ama sadece parayla ve pulla mutlu olacaklarını , paraya ve pula sahip olduklarında öyle olmadığını anlayacaklardır.
Yıllar önce Hüseyin Çavuş dede asker anılarını anlatırmış;
Askerde bir arkadaşı varmış dedemin. Tezkeresi yaklaştığında; memlekete dönmeyi hiç istemiyorum demiş Hüseyin dedeme. Evde bir çirkin var, eşini kastederek. Hüseyin dedenin cevabı gayet basit anlamlı olmuş tabii “ El bakacağına sen kendin bakarsın “olmuş
Mutlu olmanın elde ve sahip olduklarımızla mutlu olunacağı anlamına gelmiş olmalı herhalde. Bir ömür zor olanı başarmak ve zora ulaşıldığı zaman daha kıymetli mutlu yaşamlar dileğimle mutlu yıllar.
