Göç olgusu, göç ve göçmenliğin tarihler boyunca birden çok sebebi vardır. Bazen göçün nedeni gönüllü olduğu kadar, bazen de daha iyi bir gelecek ve kaliteli bir yaşam için gurbet ellerinde kendinizi bulursunuz.’
Bu günlerde, yıllar önce Nevşehir Öğretmen Lisesi’ni o günün zor şartların da bitirerek Türkiye’nin içine sürüklendiği bir terör ve kör döğüşü, kardeş kavgası ve birilerinin ellerinde uzaktan kumanda ile yönlendirilen gençlik kavgası.
Kendinizi artık güvende ve gelecek için güvenceli hissetmiyorsunuz. Bir de babamız Hollanda’da olunca, bize Hollanda yolu gözükmüştü. Yolculuk için bütün hazırlıklar bitmiş artık yol görünmüştü bilinmeyen ve son yıllarda kendi vatanım gibi iki elle sarıldığım Hollanda yaşamına.
Göre Kasbası’nda bir kuşluk vakti. hüzünle başlayan gurbet hikayemiz, bilinmeyen bir ülkeye ve alışık olmadığımız bir yaşama ilk adımını Ankara’daki Hollanda KLM uçağına bindiğınizde anlıyorsunuz .
8.8.80 tarihli ve üç tane sekizli bir yolculuk tarihinde bir akşam üzeri bizleri bekleyen Hollanda, Schiphol Hava Limanına alçalmaya başladığımızda, meraktan olacak uçağın penceresinden yeni Diyarı Hollanda’ya bakıyorum.
Evet, tarlalar yemyeşil, bir cetvel ile çizilmiş gibi düzenli. Hava güneşli ve rahat şekilde yayılan bizleri seyreden Siyah Beyaz Hollanda Holstein süt inekleri bizleri seyrediyorlar ve onlarda anlamış olacaklar Hollanda'ya bir gurbetten göç var.
Hava alanında sıkı bir sorgulamadan sonra babam Ahmet Sucu hemşerimiz sağ olsun Ahmet Toprakçı ağabeyle birlikte bizleri almaya gelmişler.
İlk üç ay kökünden koparılan bir ağaç gibisiniz. Nerede ve nasıl tutunup ta yeniden güçlü bir kök salmanız zaman alacak ve bu geçen zamanda insan gücü ve gelişim kaybı demekti.
Hepimizin bildiği gibi, denemekten usanan ve gurbette var olan başarı bize uygun görüleni yakalama imkanını bulabilmek ve bir ömür insana ve insanlığa güzel hizmetler vererek edepli ve saygılı bir birey olarak hep birlikte mutlu olabilmek ne güzel.
Bu arada bu günlerde her yıl, göçümün tarihi yaklaştıkça Faruz Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları şiirindeki her zaman olduğu gibi bu dörlükte kedimi bulur ve sanki o Niğde’deki o han ve han duvralarındaki o kişi ben ve benim kader arkadaşımın olduğu aklıma gelir.
"On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben"
Gurbet kokusu ve gurbet özlemleriyle hepinizi canı gönülden kucaklar sevgilerimi iletirim.
