Hollanda’da Türk Yaşlılarının 100 Yıllık Diaspora Yalnızlığı

Hollanda’da yaşayan Türk yaşlılar, yaklaşık 100 yıllık göçmenlik tarihinin getirdiği derin bir yalnızlık ve sosyal izolasyonla karşı karşıya...


  • Kayıt: 14.03.2025 00:02:48 Güncelleme: 14.03.2025 00:16:18

Hollanda’da Türk Yaşlılarının 100 Yıllık Diaspora Yalnızlığı

Hollanda’da yaşayan Türk yaşlılar, yaklaşık 100 yıllık göçmenlik tarihinin getirdiği derin bir yalnızlık ve sosyal izolasyonla karşı karşıya. Genç yaşta memleketlerini terk ederek Hollanda’ya yerleşen bu nesil, emeklilik yıllarında ise giderek artan sağlık sorunları, ekonomik zorluklar ve kimsesizlikle mücadele ediyor. Korona pandemisi ise bu yalnızlığı daha da derinleştirdi.

Gençlikten Yaşlılığa: Bir Göç Hikayesi

1960’lı yıllarda başlayan Türk işçi göçü, Hollanda’ya genç ve dinamik bir nüfus getirdi. Bu nesil, yıllarca çalışarak hem kendi geleceklerini hem de ailelerinin refahını garanti altına almak için emek verdi. Ancak zaman hızla geçti ve gençlik yıllarının yerini yaşlılık aldı. Bugün, Hollanda’da yaşayan Türk yaşlılar, hem kültürel hem de sosyal anlamda kendilerini yalnız hissediyor.

Demans ve Sağlık Sorunları: Türk Yaşlıların Sessiz Çığlığı

Hollanda’da yaşayan Türk yaşlılar, demans ve Alzheimer gibi hastalıklara yerli Hollandalılara göre 3-4 kat daha fazla yakalanıyor. Bu durum, hem yaşlıların hem de ailelerinin hayatını derinden etkiliyor. Uzmanlar, uzun yıllar boyunca yaşanan stres, korku ve mutsuzluğun bu hastalıkları tetiklediğini belirtiyor. Ayrıca, Türk yaşlıların sağlık hizmetlerine erişiminde dil ve kültürel engeller de büyük bir sorun teşkil ediyor.

Korona Pandemisi: Yalnızlığın Derinleşmesi

Korona pandemisi, Türk yaşlıların yalnızlığını daha da artırdı. Hastalık bulaşma korkusu nedeniyle aileler ve arkadaşlar arasındaki sosyal ilişkiler büyük ölçüde kesintiye uğradı. Camiler gibi geleneksel buluşma noktaları da pandemi nedeniyle kapatıldı veya sınırlandırıldı. Bu durum, yaşlıların ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldı.

Ekonomik Zorluklar ve Sosyal Destek Eksikliği

Hollanda’daki Türk yaşlılar, emeklilik dönemlerinde ekonomik sıkıntılarla da boğuşuyor. Tam emeklilik maaşı (AOW) alamayan veya yetersiz gelire sahip olanlar, geçimlerini sağlamakta zorlanıyor. Ayrıca, Hollanda’daki sosyal refah kurumları ve belediyeler, göçmen yaşlıların ihtiyaçlarına yönelik yeterli bilgiye ve ilgiye sahip değil. Bu durum, Türk yaşlıların sorunlarının çözümünde büyük bir engel oluşturuyor.

Türk Sivil Toplum Örgütlerine Çağrı: Yeniden Organizasyon ve Dayanışma

Türk yaşlıların sorunlarına kalıcı çözümler bulmak için yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde yeni bir organizasyon ve dayanışma modeline ihtiyaç var. Türk sivil toplum örgütleri, bu süreçte aktif bir rol oynayarak yaşlıların sesini Hollanda hükümetine duyurmalı. Ayrıca, yaşlıların sağlık, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projeler geliştirilmeli.

Camilerdeki Sessiz Çığlık: “Ölümü Bekler Gibiydiler”

Deventer HDV Merkez Camii’nde yapılan bir ziyarette gözlemlenen manzara, Türk yaşlıların içinde bulunduğu durumu özetler nitelikte. Camilerin kantinlerinde oturan yaşlılar, adeta “ölümü bekler gibi” bir halde. Bu durum, onların yalnızlığını, umutsuzluğunu ve sosyal destek eksikliğini gözler önüne seriyor.

Geleceğe Dair Umut: Yeniden Örgütlenme ve Dayanışma

Hollanda’daki Türk yaşlıların geleceği, ancak yeniden örgütlenme ve dayanışma ile aydınlık olabilir. Türk toplumu, yaşlıların sorunlarını gündeme taşıyarak hem Hollanda hükümeti hem de uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapmalı. Bu süreçte, genç nesillerin de yaşlılara sahip çıkması ve onların deneyimlerinden öğrenmesi büyük önem taşıyor.

Türk yaşlıların 100 yıllık diaspora yalnızlığı, ancak birlikte hareket ederek ve dayanışma içinde olarak aşılabilir. Bu, sadece yaşlılar için değil, tüm toplum için bir sorumluluktur.

Nejat SUCU