Cumhuriyetin 102. Yılı Hollanda’da Coşkuyla Kutlandı: Wittenburg Şatosu’ndaki Resepsiyona Yoğun İlgi

Cumhuriyetin 102. Yılı Hollanda’da Coşkuyla Kutlandı: Wittenburg Şatosu’ndaki Resepsiyona Yoğun İlgi

Resepsiyona, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, Amsterdam, Deventer ve Rotterdam başkonsolosları, çeşitli ülkelerin büyükelçileri, askeri ataşeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, diplomatik misyon üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Program, İstiklal Marşı ve Hollanda Milli Marşının okunmasıyla başladı.

“Türkiye Cumhuriyeti milletimizin son kalesidir”

T.C. Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle Hollanda’nın bağımsızlık mücadelesi arasında tarihsel benzerlikler bulunduğunu belirtti.

“Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesi, Türk halkının yüzyıllardır süregelen devlet geleneğinin bir devamıdır. En zor zamanlarda bile bu halk, cesaretiyle, gücüyle ve ulusal birliğiyle ayakta kalmayı başarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti milletimizin son kalesidir.”

Yazgan, Atatürk’ün bu anlayışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajlarında da aynı ruhla sürdüğünü vurguladı.

“En değerli ortak yatırımımız insan kaynağımızdır”

Hollanda’nın 1581’de bağımsızlığını ilan ederek Hollanda Cumhuriyeti’ni kurduğunu hatırlatan Yazgan,

“Osmanlı İmparatorluğu, ticari ilişkileri başlatmak için 1612’de Hollanda’yı tanıyan ilk ülke olmuştur.” dedi.

Büyükelçi Yazgan, Hollanda’nın bugün Türkiye’nin en büyük yatırımcı ülkesi konumunda olduğunu ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin 13 milyar avroya ulaştığını belirtti.

“Ancak en değerli ortak yatırımımız insan kaynağımızdır. 1964’ten bu yana gelişen canlı bir Hollanda-Türk toplumu var. Üçüncü ve dördüncü kuşaklar artık mavi yakalı misafir işçiler değil; girişimciler, finansçılar, polis memurları, askerler, bilim insanları, teknoloji uzmanları haline geldiler.

Hollanda’daki Türk gençlerinin Türkçeyi kendi aralarında, Hollandacayı Hollandalılarla ve İngilizceyi dünyayla konuşmalarını istiyorum. Anlatacak çok güzel hikâyelerimiz var ve daha nicelerini anlatacağız.”

“NATO’da güçlü iş birliği sürdürüyoruz”

Büyükelçi Yazgan, Türk ve Hollanda halklarının 400 yılı aşkın süredir birbirine karşı savaşmadığını, aksine bazı dönemlerde yan yana mücadele ettiğini hatırlatarak,

“Bugün NATO’da çok daha iyi bir iş birliği içindeyiz. Müttefikliğimizi takdir ediyoruz ve tamamlayıcı savunma kapasitemizi geliştirmeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi.

“En güçlü savunmamız sağduyu, tutarlılık ve kararlılıktır”

Dünyanın belirsizliklerle dolu bir dönemden geçtiğini ifade eden Yazgan,

“Akıl almaz teknolojik değişim, popülizm ve ideolojik aşırılıklar karşısında en güçlü savunmamız, sağduyu, tutarlılık ve kararlılıktan oluşacaktır. Bunların merkezi, uluslararası hukukun başkenti olan Lahey’dir.”ifadelerini kullandı.

Büyükelçi, hoşgörü kültürünün tarihsel temellerine de değinerek, Hz. Muhammed’in Medine Sözleşmesi’nden, Selçukluların Süryani ve Ermeni topluluklarıyla kurduğu ortak yönetimden ve Osmanlıların farklı etnik ve dini toplulukları bir arada yaşatmasından örnekler verdi.

“İki dünya savaşından sonra var olduğuna inandığımız düzenin, bugün çocuklarımızın gözünde masum hayatları koruyamadığı açıktır. Filistinli, Ukraynalı, Sudanlı çocuklar başta olmak üzere birçok çocuk hayal kırıklığına uğramış durumda.

Uluslarımız, demokrasilerin gücüne ve koruma yeteneğine olan inançlarını yitirme riskiyle karşı karşıya.

Oysa barış, her türlü siyasi zaferden veya borsa karından çok daha değerlidir. Nerede olursa olsun kan dökülmesini önlemeli, her türden yayılmacılığı ve aşırılığı caydırmalıyız.”

“Diplomasiyi yeniden yüceltelim”

Konuşmasının sonunda Yazgan, Lahey’de dünyanın en seçkin diplomatlarının görev yaptığını belirterek,

“Hollandalı meslektaşlarımızla birlikte ortak akıl ve tutarlılıkla hareket ederek diplomasiyi yeniden yüceltelim.” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Yazgan’ın Konuşmasında Öne Çıkan Başlıklar (Bilgi Notu)

Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda yaptığı konuşmada Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan, şu konulara dikkat çekti:

• “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
  Bu ilkenin halkın iradesine dayalı bir devlet geleneğini temsil ettiğini vurguladı.
• Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarında ortak vurgu:
  Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku videosunun ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajındaki milli birlik ve dayanışma vurgusuna değinerek, iki liderin de egemenliğin millet iradesinden doğduğunu belirtti.
• “Bu gururlu anda Hollanda milletinin de kendi özgürlüklerini kazandıkları tarihi anı hatırlıyoruz.”
  Cumhuriyetin 102. yılı vesilesiyle Hollanda’nın bağımsızlık mücadelesine atıfta bulundu.
• “Hollanda İmparatorluğu’nu ilk tanıyan devlet Osmanlı İmparatorluğu olmuştur.”
  Türkiye–Hollanda ilişkilerinin tarihsel derinliğine dikkat çekti.
• “Yaklaşık 400 yıldır iki millet barış içinde yaşamış ve güçlü ticari ilişkiler kurmuştur.”
  İlişkilerin karşılıklı güven ve saygıya dayandığını belirtti.
• “Türk toplumu 1960’lardan bu yana Hollanda toplumunun da önemli bir parçasıdır.”
  Türk toplumunun kamu kurumlarında görev alarak ülke yaşamının her alanında aktif rol üstlendiğini vurguladı.
• Kraliçe Beatrix’in mesajına atıf:
  Farklı kültürlerin barış içinde yaşamasının Hollanda toplumunun başarısının temeli olduğunu ifade etti.
• “Yüzyıllardır bulunduğu coğrafyada toplumların huzur içinde bir arada yaşamasını esas alan bir medeniyetin temsilcisiyiz.”
  Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden bu yana birlikte yaşama kültürünün önemini hatırlattı.
• “Bizleri bir araya getiren değerlere odaklanmalıyız.”
  Farklılıklar yerine ortak değerlere vurgu yaptı.
• “İki toplum arasındaki ilişkiler ortak sağduyu ve karşılıklı anlayışla yönetilebilir.”
  Türk ve Hollanda toplumları arasındaki dostluğun ortak akıl üzerine inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
• Teşekkür mesajı:
  Diplomatik misyon temsilcilerine ve Hollanda hükümeti yetkililerine teşekkür ederek, Cumhuriyet Bayramı’nı birlikte kutlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
• “Gazze, Ukrayna ve Sudan’daki çocukların acılarını dindirmek insanlığın ortak sorumluluğudur.”
  Daha adil ve etkin bir uluslararası düzenin gerekliliğini vurguladı; diplomasinin bu süreçteki belirleyici rolüne dikkat çekti.
  Wassenaar

Sinevizyonda Başarı Hikâyeleri

Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan konuşmasını yaparken, arkasındaki sinevizyonda Hollanda’da başarı elde eden Türklerin görselleri de yer aldı.

Etkinlikte, 28 yıllık başarı geçmişiyle öne çıkan Platform Dergisi’nin kapağının da sinevizyonda gösterilmesi, katılımcılar tarafından takdirle karşılandı.

Bu anlamlı jest, Hollanda’daki Türk toplumunun başarılarının ulusal düzeyde tanınması açısından önemli bir an olarak değerlendirildi.

Dergimiz PLATFORM’un Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut, “28 yıllık başarımızın takdir edilerek orada yer verilmesi bizi gururlandırdı.” ifadelerini kullandı.