Hollanda'da yaşayan Türk kökenli siyasetçi Ahmet Kaya, 22 Kasım 2023 tarihinde yapılacak olan genel seçimlerde milletvekili adayı olmaya hazırlanıyor. Kaya, seçim çalışmalarını sürdürürken, Platform’a özel bir röportaj verdi. Röportajda, Hollanda'da uyum ve entegrasyon tartışması, Türkiye kökenli STK'larla ilişkileri, Türkçe öğrenimi, Türkiye-Hollanda ilişkileri, siyasette aktif olmanın kazanımları ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Kaya, uyum ve entegrasyon tartışmasında, her Hollandalı gibi bu ülkeye katkı sağlayanların haklarının da eşit olması gerektiğine inandığını belirtti.
Türkiye kökenli STK'larla ilişkilerini de değerlendiren Kaya, bu kuruluşların Hollanda'daki mücadelelerini tanıdığını ve ortak noktalara sahip olduklarını söyledi. Türkçe öğrenimi konusunda ise, herkesin kendi istediği dil dersini seçme hakkı olduğuna inandığını ifade etti.
Türkiye-Hollanda ilişkileri konusunda ise, her iki ülkenin de çıkarlarını gözeterek ilişkileri geliştirmenin önemine vurgu yaptı. Siyasette aktif olmanın en büyük kazanımını ise, insanlarını temsil ettiğine inanmaktan duyduğu gurur olarak açıkladı. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar konusunda ise, masum insanların ölmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, bu konudaki duruşlarını net bir şekilde ortaya koyan bir açıklama yaptı.
Öncelikle sizi biraz tanımak isteriz. Eğitiminiz ve şu an aktif olduğunuz partideki pozisyonunuz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
Ahmet Kaya, 1981 yılında Deventer'de doğdu. Aslen Gümüşhaneli olan Kaya, evli ve dört çocuk babasıdır. Gençlik yıllarında Deventer İslami Gençlik Derneği (II. Abdülhamid Han Camii)'nde Gençlik Başkanı olarak görev yaptı.
9 yıl mali danışman olarak çalıştım. Daha sonra polis akademisini bitirdim ve 13 yıldır polis memuru olarak görev yapıyorum. 7 yıldır da atlı polis olarak görev yapıyorum. 2017 yılında Hollanda genel seçimlerinde DENK partisi için gönüllü olarak çalıştım ve 2018'den itibaren Deventer belediyesinde DENK partisi adına belediye meclis üyesi olarak görev yapıyorum. Bunun yanı sıra nikah memuru olarak vatandaşlarımızın mutluluklarına ortak oluyorum.
Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün İşçi Partisi'nden (PvdA) ayrılıp kendi partilerini kurmaları bana bir umut oldu.
Siyasete girmeye ne zaman ve nasıl karar verdiniz? Sizi siyasete girmeye iten en önemli etken ne oldu? Partinizi tercih etmenizde hangi konu belirleyici oldu?
Ahmet Kaya: Beni siyasete iten en büyük unsur, Hollanda'da artan ırkçılık ve ayrımcılığın artmasıydı. Hollanda'nın artık bana ve aileme verebilecek huzur ve güveni olmadığını düşünerek, doğduğum ve büyüdüğüm ülkeden göç kararı almıştık. Artık Türkiye'ye gidip orada yeni bir hayat kurmayı planlarken, Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün İşçi Partisi'nden (PvdA) ayrılıp kendi partilerini kurmaları bana bir umut oldu.
Şu an gündemde olan Filistin'deki zulüm altında olan Filistinliler için de ayrıca sesimizi çıkarıyoruz. Aynı zamanda Doğu Türkistan'daki Uygur halkını da unutmadık.
Siyasete girdikten sonra yaşadığınız en büyük zorluklar nelerdi?
Ahmet Kaya: Siyasette en büyük mücadelem, ilk yıllarda belirli Hollanda medya gruplarının bizi şeytanlaştırma çabalarıyla, diğer partilerle sağlıklı siyaset yapmaya zorlanmamızdı. Ancak bu ilerleyen yıllarda çabalarımızla çok şükür 3 büyük belediyede koalisyon kurup belediye yönetimin bir unsuru olmayı başardık. Bizim Hollanda'da kurulmuş bir parti olarak sadece azınlık grupların ve ayrımcılığın yanı sıra, tüm Hollanda'da yaşayan insanları ilgilendiren konuları da ele alıyoruz. Gıda ve yakıt KDV'sinin yükselmemesi için mücadelemiz de devam ediyor mesela. Şu an gündemde olan Filistin'deki zulüm altında olan Filistinliler için de ayrıca sesimizi çıkarıyoruz. Aynı zamanda Doğu Türkistan'daki Uygur halkını da unutmadık.
Hollanda'da uyum ve entegrasyon tartışmasında sizin tepkiniz nedir?
Ahmet Kaya : Hollanda'da uyum ve entegrasyon tartışmasında bizim tepkimiz net. Her Hollandalı gibi bu ülkeye katkı sağladığımız kadar haklarımızın da herkes gibi eşit olması gerektiğine inanıyorum. Bizim artık Hollanda'nın bir parçası olduğumuzu kendimiz de kanaat getirmeliyiz. Ancak o zaman entegre olmanın yolunu açmış olacağımızdan emin olabiliriz.
Hollanda'daki Türkiye kökenli STK'larla ilişkiniz ne seviyede?
Ahmet Kaya : Türkiye kökenli STK'larla benim ilişkim gayet güzel ve irtibata geçmekten çekinmiyorum. Onların Hollanda'daki verdikleri mücadeleyi tanıyıp ortak noktalarımızın olduğuna inanıyorum.
Peki Hollanda'daki Türkiye kökenlilerin Türkçe ile ilişkisine dair görüşünüz nedir? Türkçe öğrenimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ahmet Kaya : Hollanda'da dil eğitiminde herkesin kendi istediği dil dersinin seçilmesinden yanayım. Bu Türkçe dili olabilir, Arapça, Rusça ve benzeri.
Bizler kendimizi Hollanda haklarına adapte etmeliyiz
Kendinizi Türkiye kökenlilerin temsilcisi olarak görüyor musunuz? Hollanda-Türkiye arasında yaşanan krizlerden bir siyasetçi olarak nasıl etkileniyorsunuz?
Ahmet Kaya : Kendimi Hollanda'da yaşayan herkes için mücadele etmeye bu yola koyulduk. Sadece Türkiye kökenli Hollandalılar için değil, herkesi kucaklayacak şekilde siyaset yapıp herkese eşit haklar için mücadele etmek bence en güzel verilecek olan cevaptır. Bizler kendimizi Hollanda haklarına adapte olmalıyız. Uluslararası olan siyasi krizlerde elbette etkilenebiliyoruz.
Türkiye kökenli bir siyasetçi olarak, siyaset içerisinde kendinize yer bulabilmek için vazgeçtiğiniz/ödün verdiğiniz şeyler oldu mu?
Ahmet Kaya : Hollanda siyasetinde "geven en nemen" diye bir söz vardır. Burada kendi istediğin bir öneriyi kabul ettirmen için bazen bazı yerlerde ödün vermelisin. Ancak partinin kırmızı çizgisi daima hak yememe yönünde olduğunu da belirtmek isterim.
Siyasette aktif olmanın sizin için en büyük kazanımı ne oldu?
Ahmet Kaya : Siyasette aktif olmamın en büyük kazanımım insanımızı temsil ettiğime inancım ve bundan da gurur duyuyorum.
Tüm insan hakları savunucuları ne kadar çok bağırsalarda İsrail bunu duymazlıktan gelip teröre devam ediyor.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalarda çok sayıda masum kadın ve çocuğun öldüğünü görüyoruz. Bu konuda partiniz ve siz ne düşünüyorsunuz?
Ahmet Kaya : Şu an medya da İsrail ve Hamas çatışması gösterilmeye çalışılıyor. Ancak tüm dünya bunun ne kadar yalan olduğunu görüyor. Ölen çocuklar ve masum insanların Hamas ile ne alakaları olduğunu halen insanların inandığını sanmıyorum. Bunun yanı sıra doğaya ve hayvanlara verilen eziyeti de unutmamak lazım. Tüm insan hakları savunucuları ne kadar çok bağırsalarda İsrail bunu duymazlıktan gelip teröre devam ediyor. Bizim partimizin çizgisi açık ve nettir. Nerede masuma karşı zulüm yapılıyorsa bizleri karşılarında görebileceklerinden emin olabilirler.
Bu nedenle vatandaşlarımıza tekrar seslenip "Boş verme, oy ver!" sloganımızı hatırlatmak istiyorum. Eğer beni parlamentoya layık görüyorsanız 22 Kasım 2023'te Liste 13 numara 14 olarak oylarınıza talibim.