Hollanda’da kanser teşhisi konulan kişi sayısı giderek artıyor. KWF Kankerbestrijding’in yeni verilerine göre, şu anda yaklaşık 900.000 kişi kanserle mücadele ediyor...
2032’de 1,4 Milyon Hollandalıya Kanser Teşhisi Konacak: ‘Hükümet Yetersiz Kalmaya Devam Ediyor’
Hollanda’da kanser teşhisi konulan kişi sayısı giderek artıyor. KWF Kankerbestrijding’in yeni verilerine göre, şu anda yaklaşık 900.000 kişi kanserle mücadele ediyor. Ancak bu sayının 2032 yılına kadar 1,4 milyona ulaşması bekleniyor. Dünya Kanser Günü’ne yaklaşırken KWF, hükümeti yeterli yatırımı yapmamakla eleştirerek “kendi cebinden çalan bir hırsız” olarak nitelendirdi.
Kanserin Büyüyen Tehdidi
KWF tarafından paylaşılan istatistiklere göre, geçtiğimiz yıl 130.000 Hollandalıya kanser teşhisi konuldu. Erkeklerde en sık görülen kanser türü prostat kanseri olurken, kadınlarda ise en yaygın teşhis göğüs kanseri oldu. Önümüzdeki yıllarda bu rakamların artması beklenirken, uzmanlar hastaların yaşam kalitesini yükseltecek destek mekanizmalarına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor.
Kanser Sonrası Hayatta Kalma ve Destek Mekanizmaları
Kanser teşhisi alan bireylerin yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal desteklere de ihtiyaç duyduğunu belirten KWF Direktörü Dorine Manson, “Her geçen yıl daha fazla insan, kanserle yaşamayı öğrenmek zorunda kalıyor. Neyse ki, online ve fiziksel destek mekanizmaları var. Dünya Kanser Günü’nde bu desteklere daha fazla dikkat çekiyoruz” dedi.
Ancak bu desteklerin büyük bir kısmı gönüllüler tarafından sağlanıyor. IPSO Direktörü Sonja Robben’in de katkıda bulunduğu bir makaleye göre, Hollanda’daki 100 IPSO Merkezinde 4.500 gönüllü, yılda 200.000’den fazla hastaya destek sağlıyor. Yapılan araştırmalar, bu desteklerin yüzde 96 oranında hastalar üzerinde olumlu etkiler yarattığını gösteriyor.
Hükümetin Yetersiz Finansmanı Eleştiriliyor
KWF ve IPSO yetkilileri, hükümetin kanser sonrası bakım ve destek hizmetlerine yeterli finansmanı ayırmadığını belirtiyor. Manson ve Robben, “Kanser tedavisi kadar, hastaların yaşam kalitesini artıracak destek mekanizmaları da önemli. Ancak hükümet ve sigorta şirketleri bu tür hizmetleri finanse etmiyor. Oysa ki, bu hizmetlere yatırım yapmak, yalnızca hastaların yaşamını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda sağlık sistemine milyonlarca euro tasarruf da sağlar” açıklamasında bulundu.
Psikolojik ve Sosyal Sorunlara Dikkat Çekiliyor
Kanserle mücadele eden bireylerin yüzde 70’inin tedavi sonrası yaşam kalitesinin düştüğü ve üçte birinin yalnızlık, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik sorunlarla mücadele ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu tür sorunların üstesinden gelinmesinde akran desteği ve rehberlik hizmetlerinin kritik önem taşıdığını vurguluyor.
Verilere göre, gönüllüler tarafından sağlanan destek hizmetleri, yılda 150.000 ila 200.000 doktor ziyaretinin önüne geçiyor. KWF ve IPSO yetkilileri, bu hizmetlerin eksikliği halinde hastaların daha fazla aile hekimine, evde bakıma veya uzman doktora başvuracağını ve bunun sağlık sistemine yılda 10 ila 43 milyon euro ek maliyet getireceğini belirtiyor. Ayrıca, kanserle mücadele eden bireylerin iş hayatına kazandırılmasıyla yıllık 30 milyon euro ekonomik katkı sağlandığı hesaplanıyor.
Her Euro İkiye Katlanıyor
Uzmanlara göre, hükümetin bu hizmetlere yapacağı her yatırım kendini katbekat geri ödeyecek. Ancak mevcut durumda hükümetin bu tür sosyal desteklere yapısal bir yatırım yapmaması, hem hastaların hem de sağlık sisteminin geleceğini riske atıyor. Dünya Kanser Günü’nde bu konuya dikkat çeken uzmanlar, hükümetin sorumluluk alarak kanserle mücadelede sadece tıbbi tedaviye değil, hastaların yaşam kalitesini artıracak projelere de kaynak ayırması gerektiğini vurguluyor.
Amsterdam / Tarık OKAN