50 Yaş Altında Kanser Vakaları Artıyor, Ancak Uzmanlara Göre Panik Yapmaya Gerek Yok

50 Yaş Altında Kanser Vakaları Artıyor, Ancak Uzmanlara Göre Panik Yapmaya Gerek Yok

Son yıllarda 50 yaş altındaki bireylerde kanser tanılarında artış gözlemleniyor. İlk bakışta endişe verici görünen bu tablo, yeni bir Amerikan araştırmasına göre sanıldığı kadar korkutucu değil. Harvard Medical School, Brigham and Women’s Hospital ve Dell Medical School uzmanlarının yürüttüğü çalışmaya göre, gençler “kanserle ilgili haberlerin aslında iyi haberler olduğunu” bilmeli.

Araştırmacılar, artan tanı oranlarının bir “kanser epidemisi” olarak tanımlanmasına karşı çıkıyor. Uzmanlar, bu tür ifadelerin gereksiz taramalara ve aşırı tedavilere yol açabileceğini, aynı zamanda genç yetişkinleri etkileyen diğer ciddi sağlık sorunlarından dikkatin dağılmasına neden olabileceğini vurguluyor.

Kanserden Ölüm Oranı Yarıya Düştü

Çalışmaya göre, ABD’de 1990’lı yıllardan bu yana kanser nedeniyle ölüm oranı yarı yarıya azaldı. 1992’den bu yana en fazla artış gösteren kanser türleri arasında tiroid, anüs, böbrek, ince bağırsak, kalın bağırsak, rahim, pankreas ve kemik iliği kanseri (multipel miyelom) yer alıyor. Ancak bu kanser türlerinde ölüm oranlarında bir artış görülmedi.

Meme kanserinde de teşhis oranı yükseldi, ancak gelişen tedavi yöntemleri sayesinde ölüm oranı önemli ölçüde azaldı. Araştırmacılar, teşhislerdeki artışın büyük ölçüde erken evre tümörlerin tarama yoluyla tespit edilmesinden kaynaklandığını belirtiyor.

Fazla Tanı ve Gereksiz Tedavi Riski

Bilim insanları, vakalardaki artışın asıl nedeninin “aşırı tanı” ve “daha sık kontrol” olduğunu söylüyor. Araştırmanın yazarlarından Dr. Gilbert Welch, Scientias dergisine yaptığı açıklamada, “50 yaş altındaki bireylerde kanserden ölüm oranı son otuz yılda yarı yarıya azaldı. Korkutucu manşetler gerçeği yansıtmıyor; bunlar, tanı yöntemlerinin değiştiğini gösteriyor. Daha fazla tarama yaptığımızda, aslında hiçbir zaman belirti vermeyecek veya ölüme yol açmayacak vakaları da tespit ediyoruz” dedi.

Welch, yoğun testlerin çözüm değil, sorunun kendisi olduğunu ifade etti: “Hekimler, hangi kanser türlerinin tehlikeli olduğunu az çok biliyor, ancak ‘kanser’ etiketi taşıyan her şeyi tedavi etme baskısı hissediyorlar. Bu da gereksiz tedavilere yol açıyor.”

“Daha Az Test, Daha Gerçekçi Sonuçlar”

Uzman, erken teşhisin değerinin abartıldığını savunuyor: “Kanser tedavileri her geçen gün gelişiyor. Paradoksal biçimde, kanseri ne kadar iyi tedavi edebilirsek, erken teşhisin önemi o kadar azalıyor.”

Hollanda Kanser Enstitüsü (IKNL) de daha önce yaptığı açıklamada, son yirmi yılda kanseri atlatma oranlarının “umut verici biçimde” arttığını belirtmişti.

Gençlerde artan kanser tanıları paniğe yol açmamalı. Uzmanlara göre bu artış, hastalığın yaygınlaşmasından çok tıp alanındaki gelişmiş tanı yöntemlerinin bir sonucu.

Lahey / Tarık OKAN