Gurbetçiye Farklı Fiyat: Kısa Vadeli Kazanç, Uzun Vadeli Kayıp


  • Kayıt: 20.08.2025 10:37:50 Güncelleme: 20.08.2025 10:37:50

Gurbetçiye Farklı Fiyat: Kısa Vadeli Kazanç, Uzun Vadeli Kayıp

Ebubekir TURGUT

Türkiye’de her yaz milyonlarca Avrupalı Türk memleketine akın ediyor. Kimisi anne-babasını görmek, kimisi tatil yapmak, kimisi de sadece doğduğu topraklarda nefes almak için geliyor. Ancak ne yazık ki bu duygusal yolculuğu gölgeleyen bir sorun var: farklı fiyat uygulaması.

Gurbetçinin konuşmasından, arabasının plakasından ya da cebinden döviz bozdurmasından “farklı” olduğunu anlayan bazı işletmeler, fiyat etiketlerini anında yukarı çekiyor. Bu sadece ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda bir güven ve aidiyet sorunu. Çünkü gurbetçi Türkiye’de kendisini evinde hissetmek ister, turist gibi değil.

Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde bu konuya yer verilmesi tesadüf değil. Diyanet, “farklı tarife kul hakkıdır, günahtır” diyerek aslında çok önemli bir hatırlatma yaptı. Burada mesele yalnızca fiyat değil; mesele, insanın kendi insanını aldatmasıdır.

Farklı fiyat uygulaması kısa vadede bir işletmeye birkaç lira kazandırabilir. Ama uzun vadede kaybettirdiği şey çok daha büyüktür: memleket sevgisi, güven duygusu ve ülkeye olan bağlılık. Gurbetçiler dövizleriyle sadece ekonomiye değil, aynı zamanda kültüre, aile bağlarına, turizme katkı sağlıyor. Onları fırsatçı bir anlayışla küstürmek, hem dini açıdan günah, hem toplumsal açıdan büyük bir hatadır.

Unutmayalım ki helal kazanç, sadece cebimize giren para değil; vicdanımızda bıraktığı huzurdur. Esnafımıza düşen görev, müşterisini ayırt etmeksizin adil davranmak, kazancını bereketli kılmaktır. Gurbetçi, turist, yerli… Hepsi bizim insanımız, hepsi bizim misafirimizdir.