Umut, ekmek gibi yenir mi?
Şairin dediği gibi umut belki yenmez ama hayatımızda ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Umut, yaşanır ve bizi yaşatır. Var olan imkanlar dahilinde bireysel ve toplumsal mücadelemizi vererek yaşamda varacağımız hedefleri ve yaşam şartlarının daha da iyileştirilmesini umut ederiz.
Hollanda'da Umut ve Umutsuzluk:
Hollanda'da yaşam, "umut ile umutsuzluk arasında" diye tanımlanabilir. Geçmişte olumsuz gelişmelerden kurtulduğumuzu düşünürken, bazı çıkar gruplarının Türk ve Müslüman toplumunun uyum sağlamadığını savunarak camilerin, yurtların ve mescitlerin uyum üzerindeki etkisini araştırmaya karar vermesi umutlarımızı sarsıyor. Gelecek koalisyon döneminde Türk-Faslı Müslümanların tekrar "günah keçisi" ilan edilmesi endişesi yaratıyor.
Araştırma: Güven ve Önyargı Sorunu:
Araştırma, politikaların hazırlanma, karar ve uygulama aşamasından önce gerekli bir işlevdir. Fakat, araştırma yapmadan önce sorunu, araştırmanın amacını ve hangi kurumun bu işle görevlendirileceğini belirlemek önemlidir. Türk-Müslüman toplumunun güvenmediği ve taraflı, önyargılı kurumlar tarafından yapılacak bir araştırma sadece vergi israfı olacaktır. Bu araştırma, bazı grupların faaliyet göstermesine ve maddi kazanç sağlamasına imkan sunan Sunni bir gündem yaratmaktan öteye gitmeyecek. Asıl çözüm bekleyen iş, gelir, sağlık ve gençlik sorunlarına odaklanmak gerekir.
Umutsuzluğa Rağmen Yaşama Tutunmak:
Tüm bu olumsuzluklara rağmen göçmenlerimiz umutla yaşama sarılmaya devam ediyor. Gençler eğitimlerine devam edip sınırlı iş imkanlarından faydalanarak yaşamlarını basitçe ve saygılı bir şekilde sürdürmeye çalışıyor. Orta yaşta Türkiye'den Hollanda'ya yerleşen bir grup ise uyum, iş ve gelecek yaşam umutları konusunda sıkıntılı. Bu insanlar umutlarını Türkiye'de denemek istiyor, ancak Hollanda sosyal haklarını korumak ve geri dönüş yasasından faydalanmak istiyorlar. Hollanda sosyal ödenek yasaları ve ödenekleri Türkiye'de kısıtlayan hükümet kararları her geçen gün uygulamaya konuyor. Artık Hollanda'dan alınacak bir ödenekle Türkiye'de rahat bir yaşam sürmek imkansız hale geldi.
Birinci Nesil: Uyum ve Huzurlu Yaşam:
Birinci neslin Hollanda'ya uyumunu araştırmaya gerek yok. İlk nesil, yaşamlarını nasıl ve ne şekilde devam ettirme mücadelesi veriyor. Yolun sonuna geldiğini fark eden birinci nesil babalar ve analar sağlıklı, mutlu ve torunlarıyla bir yaşam istemekteler. Onlara Hollanda'nın verebileceği huzurlu, güvenli ve "Aangenaam leven" (keyifli yaşam) istemekteler. Bu insanlara uygun ve hoş bir yaşam sunmak Hollanda sosyal devletinin görevidir.
Umutsuzluğun Ardındaki Umut:
Her gecenin gündüzü olduğu gibi, her umutsuzluğun da bir umudu vardır. Hepinize bol bol umutlu güneşli günler dileğimle hoşçakalın.
