Geçen haftanın değerlendirmesini yaparsak, bol bol resim çektik. Resimler ve Hollanda yeniden yemyeşil ve güzel de sanki, hep aynı görüntüyü ve aynı güzelliği resimliyorum gibi geliyor bana. Demek ki güzellik de belirli bir süre sonra usanç ve ilgisizlik doğurabiliyor.
O zaman çirkin ve arsız olan yeniden kıymete geçebiliyor. Bizde bir atasözü vardır: “Gönül ota da boka da konar” diye. Geçen 60 yılda nice bozulan aile düzeni ve güzel hanımını bırakıp çirkin ve arsız Hollandalı ile yaşayanlar oldu.
Demek ki, güzelden, bolluktan, zenginlikten ve rahat yaşamdan da bıkkınlık gelebiliyor. Önemli olan, var olan olanakları iyi kullanarak günlük yaşamı renklendirmek, resimlemek ve güzeli güzelce çizebilmek.
Bu pazar 3 saatlik bir bisiklet turu yaptım ve 350 resim çektim. Eskiden resimler ne kadar kıymetliydi. Yaşam dijitalleşti, eski kıymet, değer ve insanların birbirlerine bağı, samimiyeti ve güveni bozuldu. Ne sen, ne o eskisi, ne de ben o eski ben olmaktan uzak düştük.
Hollanda’da Hayvan Olmak Varmış
Hollanda’da hayvan olmak, bazen bir göçmenin bile imrenebileceği bir olgu. Hayvanlar genelde rahat, bakımlı ve hayvan refahı düşünülmüş bir ülkede yaşıyorlar. Bir de inekler için mezbahalar olmasa.
Yan koltukta oturan, Türkiye’de yolculuk yapan palabıyıklı bir tır şoförü bana, Hollandalı hanımını şikâyet ediyordu: “Köpeğine gösterdiği ilgi ve sevgiyi bana göstermiyor” diye yakınıyordu.
Burada tabii ki gerçeği anlatmıyordu. Kendisinin Hollanda’da ikamet izni ve kalıcı olabilmek için para karşılığında evlilik yaptığını hiç anlatmıyordu. O yıllarda ikamet ve çalışma izni almak için paralı evlilikler yapılıyordu.
Reklamlar ve Hayvan Refahı
Evet, hayvanlarıyla ünlü bir ülke Hollanda. Hollanda’da yaşayan 100 milyon hayvanın bakımı, gereçleri, sağlığı, gıdası ve sosyal yaşamı başlı başına bir sektör. Hollanda’nın sadece iç tüketimi için değil, yıllık 130 milyar Euro’yu bulan tarım ürünleri ihracatı da mevcut.
Bu Kadar da Olmaz Dedirten Reklam
Günlük 1,5 saatlik iş yolculuğumda, biz insanları düşünmeden edemedim. Reklam vardır; allı pullu, neşeli… Ama bu reklam olsa olsa postmodern kapitalizmin vatanı Hollanda’ya yakışır:
Hayvanlar için sağlık sigortası var. Davranış bozukluğu olan hayvanlar için de terapi imkânı sunan iki reklam veren kurum bulunmakta.
Hayvanlar için Sosyal, Ekonomik, Politik ve Adli Olgular:
Hayvanlar Partisi (Partij voor de Dieren), Hollanda Temsilciler Meclisi’nde 150 milletvekili arasından 3 milletvekili ile temsil edilmekte.
Yahudi ve Müslüman Ortak Lobisi:
Hollanda Hayvanlar Partisi (PvdD), Hollanda Temsilciler Meclisi’ne verdiği yasa önergesinde kurban kesimini belirli şartlarla sınırlayıcı veya yasaklayıcı bir teklif sundu. Bu teklif, Hollanda’da yaşayan Musevi ve Müslüman toplumların ortak çabasıyla engellenebildi.
(De Partij voor de Dieren had op 16 maart 2018 een nieuw wetsvoorstel ingediend voor een verbod op onverdoofd slachten en dus voor een algehele verplichting tot bedwelming van dieren voorafgaand aan de slacht.)
Adalet Bakanlığı tarafından verilen “Adli Sicil Belgesi”nde (Verklaring Omtrent het Gedrag) hem İnsan hem Hayvan (Mens & Dier) bölümü yer almakta.
“NVWA neemt meer dan 70 verwaarloosde runderen in bewaring vanwege dierenwelzijn.”
(Hollanda Gıda ve Ürün Güvenliği Kurumu (NVWA) müfettişleri, kötü bakılan 70 ineğe el koydu. Belediye encümen üyelerinin de katıldığı baskında, bakımsızlık nedeniyle hayvanlara el konulup, hayvan refahı gözetilerek koruma altına alındı.)
Hollanda’da hayvanlara eziyet ve işkence yapanlara mahkemeler ağır cezalar vermekte. Alternatif ceza olarak eğitim, çalışma ve topluma yeniden kazandırma programları sunulmakta.
Kendi ruhsal ve fiziksel sağlık sorunları nedeniyle hayvanlarına bakamayan Hollandalı ailelerin hayvanlarına da yasal olarak el konulmakta.
Hayvan kesimi, kurban ve çiftlikten başlayarak kesime ve tüketime kadar olan süreç yüzlerce yasa ve yönetmelikle düzenlenmiş durumda.
Hayvan sağlığı ve refahı için köylerde yetişen yeni nesil, en az orta dereceli tarım meslek eğitimi (AOC) almak zorunda.
Mutlu Hayvan ve Leziz Et
Geçen hafta, organik tarım yapan bir çiftlikte kahve içtik. İşletmeyi tanıtan bayan, sahip oldukları ineklerin mutlu olduklarını, mutlu ineklerin ise daha leziz et ve süt verdiklerini akıcı ve etkileyici bir dille anlattı.
Bizim Asyalı ve Anadolu’lu olmanın bir özelliği de, yaşadığımız ülkenin olanaklarını kendi ülkemizle kıyaslamak ve örnek almaktır.
Hollandalı köylü mutlu inekten en kaliteli et ve süt üretmeye çalışırken, biz ve komşularımız neler yapıyoruz?
Kendi yaşam güvencesi, kendi varlığı ve mutluluğu olmayan Şark insanı, nasıl olur da kendi hayvanlarını da mutlu edebilir?
Mutlu insanlarla birlikte mutlu hayvanların yaşadığı bir hayat…
Hollanda gibi, eski Konya toprakları kadar yüzölçüme sahip bir ülke, geçen yıl 130 milyar Euro’yu bulan et, süt, çiçek ve sebze ihracatı gerçekleştirmişti.
Mutlu ve güneşli günler dileğimle, hoşça kalın.
