"Hollanda Siyasetinde Liderlik Değişimi: Rutte'nin Ardından Sigrid Kaag ve Wopke Hoekstra da Görevlerinden Ayrılıyor"


  • Kayıt: 13.07.2023 21:17:45 Güncelleme: 13.07.2023 21:40:38

"Hollanda Siyasetinde Liderlik Değişimi: Rutte'nin Ardından Sigrid Kaag ve Wopke Hoekstra da Görevlerinden Ayrılıyor"

Ebubekir TURGUT

Başbakan Rutte'den sonra, D66 Lideri Sigrid Kaag ve CDA lideri Wopke Hoekstra'nın da partilerinin başında olmayacağını açıkladıkları bildirildi. Bu açıklamalar, Hollanda siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Sigrid Kaag, yaklaşan seçimlerde artık D66'nın başında olmayacak.

Kaag, Trouw Gazetesi’yle yaptığı bir röportajda, işinin, ailesi için fazla stresli olduğunu belirtiyor. Kaag, bir süredir eşinin Filistinli olması nedeniyle ciddi tehditlere maruz kalıyor ve yoğun bir şekilde korunuyor.

61 yaşındaki Kaag, bir sonraki hükümet kurulana kadar geçici olarak Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görevine devam edecek. Kaag, gelecekte ne yapacağını henüz belirlemediğini söylüyor. Onun yerine kimin geçeceği de henüz belirlenmedi.

Son yıllarda, birçok politikacı gibi Kaag da tehditlerle karşı karşıya kaldı. 

Örneğin, Ocak 2022'de bir adam evinin önünde meşale sallayarak komplo teorileri haykırmıştı. Bu kişi, geçtiğimiz şubat ayında beş ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kaag, birkaç ay önce Twan Huys tarafından sunulan College Tour adlı bir röportaj programına konuk oldu ve programda, annelerinin hayatından endişe duyduğunu söyleyen kızlarından gelen bir video mesajıyla karşılaştı.

D66, Kaag’ın liderliğinde büyük başarılar elde etti. Kaag, yıllarca diplomat olarak çalıştıktan sonra 2017'de Hollanda'ya dönmüş ve Rutte III hükümetinde Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı olmuştu. 2021'de parti lideri olduğunda kendisinden büyük beklentiler vardı.

Hollanda'nın ilk kadın başbakanı olmayı hedefliyor ve yeni bir yönetim kültürünü savunuyordu. D66, seçimlerde beş sandalye kazanarak mecliste ikinci parti oldu. Ardından,dördüncü ve son Rutte kabinesinde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı olarak görev yaptı.

D66, yaklaşan seçimler için lider arayışına giren tek parti değil. Daha önce Başbakan Mark Rutte(VVD) siyaseti bırakacağını açıklamıştı. CDA lideri Wopke Hoekstra da artık partinin başından çekileceğini açıkladı.

Kaag kimdi?

1961 yılında bir müzisyenin kızı olarak doğan Kaag küçük yaşlardan itibaren siyasete ilgi duydu. Özellikle Arap ve Orta Doğu siyasetine yöneldi. Hollanda’nın Orta Doğu araştırmalarında önemli bir üniversite olan Utrecht Üniversitesinde Arap filolojisi eğitimine başlasa da lisans eğitimini Kahire Amerikan Üniversitesi Orta Doğu Çalışmalarından alarak daha sonra sırasıyla Oxford, Exeter ve Fransa’da Ecole nationale d’Administration’da eğitimlerine devam etti. Kariyerine Shell’de analist olarak başlasa da daha sonra Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nda diplomatik kariyerine başlamıştır. Beyrut, Hartum ve Viyana’da görev almıştır. Özellikle Darfur, Filistin, Lübnan ve Suriye gibi çatışmalı ve sorunlu bölgelerde görev yaptı. 2017 yılında D66 lideri Alexander Pechtold tarafından partiye davet edilerek bakanlık teklif edildi Mark Rutte hükümetinde Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı olarak yer aldı. 2018 şubat ayında ise Dışişleri Bakanı Halbe Zijlstra istifa ve yeni bakan Stef Blok’un yemin etmesine kadar ki sürede Kaag geçici olarak Dışişleri Bakanı oldu. Bu Hollanda siyaseti için çok önemli bir olaydı. Çünkü ilk defa bir kadın Hollanda’da Dışişleri Bakanı oldu. Kaag 8 Mart 2018 tarihinde BM Güvenlik Konseyi’ne başkanlık etti ve Dünya Kadınlar Günü’ne sadece kadınlardan oluşan bir heyetle katılarak önemli bir mesaj verdi.

Sigrid Kaag Filistin’in eski İsviçre Büyükelçisi olan eski diş hekimi Anis Al-Qaq ile evli olup bu evlilikten dört çocuğu olmuştur. 1992 yılında tanışan ve ertesi yıl gizlice evlenmişlerdir. Zira bu evliliğin bilinmesi durumunda Dışişleri’ndeki güvenli konumunu kaybedecektir. Daha sonraki süreçte evliliği Dışişleri tarafından tanındı ve güvenli kişi pozisyonunu kaybetti. Çok iyi derecede Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca bilmektedir.

Türkiye’de parti ve politika kültürü

Türkiye'deki parti ve politik kültürü Hollanda ile kıyasladığımızda, aralarında belirgin bir fark olduğunu açıkça gözlemleyebiliriz. Son yaşanan olaylar, demokrasi kültürünün Hollanda'da politik arenada daha da yerleştiğine işaret etmektedir. Örneğin, siyasi partiler arasında daha güçlü bir rekabet ve demokratik tartışma kültürü bulunmakta.

Bu noktada, Türkiye'nin politik kültürünün daha farklı dinamiklere sahip olduğunu ifade etmek gerekir. Türkiye'de siyasi sahne, zaman zaman kutuplaşma, ideolojik çekişmeler ve güçlü lider figürlerinin etkisi altında şekillenebilmektedir.

Bu farklılıkların temelinde, tarihsel, kültürel ve sosyal faktörlerin etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye'nin demokratikleşme süreci, zaman zaman zorluklarla karşılaşmış ve siyasi istikrarsızlıklar yaşamıştır. Bununla birlikte, demokrasiye olan talep ve katılımın artması, son yıllarda daha sağlam adımların atıldığını göstermektedir.

Sonuç olarak, Türkiye ve Hollanda arasındaki parti ve politik kültüründeki farklar, demokratik değerlerin ve süreçlerin nasıl işlediğini yansıtmaktadır.