Den Haag, 20 Eylül akşamı, sanat ve lüks tutkunlarının bir araya geldiği özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Royal Leonardo Hotel'de düzenlenen VIP Gala Gecesi, Avrupa Kültür Vakfı (RECF) tarafından organize edilen ve sanatseverleri büyüleyen Uluslararası Sanat Sergisi'nin açılışı ile taçlandırıldı. Etkinlikte Platform ve Kadın dergisi olarak biz de yerimizi aldık.
Türkiye’de Miss Turkey 2024 birincisi İdil Bilgen’in seçilmesi tartışma konusu olurken, bu tartışma Hollanda’ya da sıçradı. Peki, güzellik yarışmaları gerçekten güzelliği mi yansıtıyor yoksa arka planda dönen hesaplarla başka bir amaca mı hizmet ediyor? Bu sorunun cevabını, bir zamanlar güzellik yarışmalarına bizzat katılanlar dahi vermekte zorlanıyor.
Güzellik yarışmaları, görsel estetiği ön planda tutarak kadın bedenini adeta bir meta haline getiriyor. Peki, bir kadının güzelliğini sadece fiziksel özelliklerine indirgemek ne kadar doğru? Yıllardır bu organizasyonlarda 'güzellik' adı altında neyi ölçtükleri hep tartışma konusu olmuştur. İyi bir yürüyüş, bakımlı bir cilt, hoş bir gülüş... Bunlar gerçekten kadını tanımlamak için yeterli mi? Yoksa kadın, bu kriterlerin çok daha ötesinde bir varlık mı?
Bu yarışmalarda arka planda neler döndüğünü, kimlerin hangi kriterlere göre puanlama yaptığını anlamak neredeyse imkansız. Kimi zaman, hiç beklenmedik isimlerin taç giydiğine şahit oluyoruz. Acaba gerçekten en güzel mi yoksa görünmeyen eller mi işin içinde?
Benim kişisel bakış açımda, bir kadının güzellik yarışmasına katılması oldukça abes bir durum. Kadının fiziksel görünümünün sergilenmesi, birilerinin onun vücudunu puanlaması ve bunu bir kazanç kapısı olarak görmesi, kadını sadece estetik bir obje gibi sunmaktan öteye geçemiyor. Bu tür organizasyonlar, kadını özgürleştirmekten çok, toplumun güzellik algısının dar kalıplarına hapsetmekte.
Bunu göz önünde bulundurarak, mesleğimiz gereği bu tür etkinliklere katılmak zorunda kalıyoruz. Dünde sanat, kültür ve modanın buluştuğu, Hollanda’nın seçkin davetlilerinin katıldığı bir programa davetliydik. Etkinlikte, Mister World Nederland ve Miss World Nederland yarışmalarının birincileri ile de karşılaştık. Hollanda’nın güzelleri olarak tanıtılan bu gençlerle hatıra fotoğrafı çektirirken, içimden şu düşünceler geçti: “Bu yarışmalarda güzel olmak ne anlama geliyor?”
Güzellik yarışmaları, kadın ve erkeği birer estetik obje olarak sunuyor ve topluma belirli kalıplar dayatıyor. Bu kalıplar, genç zihinlerde ideal güzellik algısını şekillendirirken, toplumda da büyük bir baskı unsuru yaratıyor. Oysa ki, güzellik sadece dış görünüşle ölçülemeyecek kadar derin bir kavram. Kadının iç dünyası, zekası, yetenekleri ve hayata kattıklarıyla bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekirken, sırf bir yarışmada aldığı puanlarla güzelliği tanımlamak oldukça yüzeysel bir yaklaşım.
Güzellik yarışmaları, insan estetiğini ölçmenin çok ötesinde, toplumda derin yaralar açan bir gösteriye dönüşüyor. Kadını ve erkeği dış görünüşlerinden ibaret gören bu anlayışın artık son bulması ve insanı insan yapan gerçek değerlerin ön plana çıkması gerekiyor. Çünkü asıl güzellik, kalıplara sığmaz ve puanlarla ölçülemez.
