Yok Yoksul Ama, Mutluluk İçinde Ölecek Milyarder Bir Amerikalı Ya Biz?


  • Kayıt: 21.09.2025 09:27:19 Güncelleme: 21.09.2025 09:28:06

Yok Yoksul Ama, Mutluluk İçinde Ölecek Milyarder Bir Amerikalı

Ya Biz?

Nejat Mustafa Sucu

Yaşamımızda, yaptıklarıyla, yazdıklarıyla ve söyledikleriyle bize örnek olan, sadece sözleriyle değil gerçek yaşam pratikleriyle hafızamızda iz bırakan insanlar vardır. İnsan, kökeni ya da inancı ile değil, yaşamında yaptığı iyi ve kötü işlerle belleğimizde yer eder.

Bunlardan biri de Chuck Feeney’dir. 89 yaşındaki Amerikalı eski milyarder, bugün bir apartman dairesinde, adeta bir keşiş gibi yalnızca emekli maaşıyla geçinen bir hayırsever olarak yaşamını sürdürüyor.

Feeney, 1982 yılında sahip olduğu 400 Duty Free Shop’u satarak yaklaşık 9 milyar dolarlık bir servet edindi. Ancak uzun yıllar boyunca, 300 çalışanıyla birlikte bu servetini mutlulukla sağlık, eğitim kurumları ve yoksul ülkelere aktardı. Adeta modern bir Caritas örneği oldu.

Yaşarken servetini güzel projelere, fakirlik, işsizlik ve açlıkla mücadeleye adamak… İşte insanı gerçekten mutlu eden şey bu. Nitekim Feeney de, “9 milyar doları hayır kurumlarına ve projelere dağıtabilmenin mutluluğuyla yoksul öleceğim” diyerek bu anlayışı özetlemiştir.

Bu yazıyı kaleme alırken kendi kendime sordum:

Nerede bizim kadim Anadolu ve Orta Doğu’nun o güzel insanları, o milyarderleri?

Bir Amerikalının 9 milyar dolarlık servetini bağışlama örneğini gördükten sonra, biz Müslümanlarda da benzer örnekler aradım. İnşallah bizim de gerçekten övünebileceğimiz, parmakla gösterebileceğimiz binlerce hayırseverimiz vardır.

Elbette zekât, fitre ve kayıt dışı yardımlarımız var. Ancak bu desteklerin hedeflerine ulaşabilmesi için mutlaka şeffaf, güvenilir ve kurumsal bir yapıya kavuşması gerekir.

Hollanda’daki Türk–Müslüman toplumu her yıl milyonlarca avro bağış yapıyor. Bu yardımlar genellikle Afrika ve Asya’daki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Peki ya Hollanda’daki kendi yoksullarımız?

Göçmenlerin yoksulluğu çoğu zaman görünmez kılınıyor. Oysa ilk ve ikinci nesil Hollandalı Türkler, Hollandalı emsallerine kıyasla daha düşük gelirle yaşamak zorunda. Son 5 yılda %35’i bulan hayat pahalılığı, gıda ve zorunlu giderleri ödemeyi giderek zorlaştırıyor.

Hollanda sosyal devleti bu konuda destek verse de gerçek tablo farklı. Ülkede 342 belediye, 12 eyalet ve merkezi yönetim onlarca sosyal yardım düzenlemesi uyguluyor. 2026 yılı için kabul edilen 486 milyar 400 milyon avroluk bütçede en büyük pay yine sosyal güvenlik (124,7 milyar €) ve sağlık–refah (119,5 milyar €) alanına ayrıldı. Bu tablo, Hollanda’nın sosyal devlet geleneğinin devam ettiğini gösteriyor.

Ama “Zengin Hollanda’da fakirlik yok” diyenlere şunu tavsiye ederim: Her hafta Cuma günleri Almelo’daki Voedselbank’tan gıda paketi alan insanlara bir göz atsınlar.

Dileğim odur ki; Hollanda’da ticaretle, yatırımlarla para kazanan varlıklı iş insanlarımız da bir vakıf kurarak sadece burada yaşayan yoksullara hizmet edecek bir yardım kurumuna hayat versinler. Çünkü aslında un, tuz, yağ var; fakat onu ekmeğe dönüştürecek ustaya ihtiyaç var. Önemli olan niyet etmektir.

Sevgiyle, hoş ve güzel kalın.