Gönül ister ki, ne suç olsun ne de mapushaneler… Ancak hayatın gerçekleri farklı. Mapusluk; yalnızlık, yoksulluk, dosttan ve sevdiklerinden ayrı kalmak demektir. Yine de bazen kapalı kapılar yeni başlangıçlara dönüşebilir. Almelo şehir merkezinde 1928’de inşa edilen ve 1995’te kapatılan eski tutukevi (Huis van Bewaring), bugün tarihi dokusunu koruyarak “Hotel Huis van Bewaring” adıyla özgür insanların gönüllü olarak konakladığı bir otel haline geldi.
Eskiden zorunlu ikamet yeri olan bu mekân, şimdi modern bir otel, bir han gibi hizmet veriyor. “Ne suç olsun ne de suçlu” dileğiyle, hapishaneler boş kalırsa gardiyanlar için de yeni iş ve eğitim alanlarının açılması mümkün olabilir.
Geçtiğimiz günlerde otelin yanındaki parkta dolaşırken dışarıdan fotoğraf çekme fırsatım oldu. Bir zamanlar şüpheyle girilen kapılar ardında, bugün otel bahçesinde kahkahalarla sohbet eden gençler görmek insana hayatın değişimini hissettiriyor. Yıllar önce tercümanlık yaparken suçlanan bir Türk vatandaşına burada tercümanlık yapma imkânım olmuştu. Bugün aynı mekânın bir otel olarak hizmet verdiğini görmek oldukça ilginç.
Hollanda’da Hapishane ve Cezalandırma Sistemi
Hollanda’da hapishaneler farklı isimlerle anılır: gevangenis (cezaevi), inrichting (kurum), Huis van Bewaring (tutukevi) ve TBS-klinik (tedavi ve gözetim merkezi). Özellikle TBS, yani “terbeschikkingstelling” (güvenlik tedbiri), suçun işlendiği durumlarda failin tehlikelilik durumu dikkate alınarak mahkeme tarafından verilen özel bir yaptırımdır. Bu ceza, zorunlu tıbbi rehabilitasyonu da içerir.
Bunun yanında, kısa süreli hapis cezaları bazen ertelenebilir; yerine kamu hizmeti, sosyal çalışma ya da şiddet uygulayan erkekler için sosyal terapi kursları verilebilir.
Türk Toplumu ve Suç Gerçeği
Türkler, Hollanda’ya suç işlemek için değil, daha iyi bir yaşam için geldiler. Ancak göçmen toplumun bazı bireyleri, yeterli rehberlik ve destek hizmeti alamayınca, toplumsal tabuların ve baskıların da etkisiyle kimi zaman suça yöneldi. Sayıca az olsa da işlenen suçlar, toplumda büyük yankı uyandırıyor.
2024 yılı verilerine göre Hollanda’da toplam 120 cinayet işlendi. Her 100 bin kişide cinayet oranı 0,81 olarak kaydedildi. Suçlarda ve mağduriyetlerde göçmenlerin oranı, Hollandalılarınkine kıyasla beş kat daha yüksek çıktı. Cinayet faillerinin çoğu genç erkeklerden oluşuyor.
Kadın Cinayetlerinde Artış
2024 yılında işlenen 120 cinayetin 76’sı kadınları hedef aldı. Kadınların toplumsal aydınlanma, ekonomik özgürleşme ve bağımsızlık kazanmasıyla birlikte, kadın cinayetlerinde artış gözlendi. Fail olarak ise büyük oranda erkekler öne çıkıyor.
Türkler Arasında Ömür Boyu Hapis
Hollanda’da ömür boyu hapis cezası yalnızca çok ağır suçlarda veriliyor. Türk toplumunun 60 yıllık göç tarihinde toplam 8 kişinin ömür boyu hapse mahkûm edildiği tespit edilmiş durumda. Her ne kadar oran düşük olsa da, bir tek cinayet bile bir aile için büyük bir yıkım ve toplum için acı bir kayıptır.
Almelo’daki eski mapushanenin bugün bir otele dönüşmüş olması, yaşamın değişkenliğini ve umudu simgeliyor. Gönül, suçun da suçlunun da olmadığı bir dünya ister. Gönül, sevgi ve barış içinde mutlu bir yaşam diler.