Hollanda’da yaşanan son koalisyon krizinin ardından Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD) Genel Başkanı Dilan Yeşilgöz, Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) ile herhangi bir hükümet işbirliği olasılığını resmen sonlandırdı. Yeşilgöz, bu kararın arkasında parti destekçilerinin büyük bölümünün Wilders’a güvenmemesinin yattığını vurguladı.
Schoof Hükümeti’nin geçtiğimiz hafta istifasının ardından yürütülen değerlendirmeler neticesinde açıklamada bulunan Yeşilgöz, De Telegraaf’a yaptığı değerlendirmede, “VVD seçmeni bu süreçten dolayı büyük hayal kırıklığı ve öfke içinde. Mevcut koşullarda PVV ile yeni bir ortaklık kurmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Wilders’tan Ağır Suçlamalar:
Yeşilgöz’ün bu açıklamalarına PVV Genel Başkanı Geert Wilders şiddetli tepki gösterdi. Sosyal medya platformları ve çeşitli açıklamalarında Yeşilgöz’ü sol partilerle uzlaşmakla itham eden Wilders, “Yeşilgöz, Timmermans’ın partisini seçiyor. Bu tercih, daha fazla mülteci ve İslam demek. Ülkeyi bu yolla mahvedecekler” şeklinde konuştu.
PVV’nin Hükümet Yolu Daralıyor:
Hristiyan Demokrat Parti (CDA) lideri Henri Bontenbal’ın da daha önce PVV ile koalisyona mesafeli durduğunu açıklamasıyla birlikte, aşırı sağcı partinin hükümete katılma olasılığı büyük ölçüde zayıfladı. Ipsos I&O ve Maurice de Hond tarafından yapılan güncel kamuoyu araştırmaları, PVV’nin diğer sağ partilerle bir araya gelse bile çoğunluğu sağlayacak sandalye sayısına ulaşmasının zor göründüğünü ortaya koyuyor.
Yeşilgöz: "PVV'siz Sağ-Liberal Hükümet Mümkün":
VVD internet sitesinden yayınlanan kapsamlı bir bildiride görüşlerini dile getiren Yeşilgöz, Hollanda’nın “sağduyulu, kararlı ve sorumluluk sahibi” bir yönetime ihtiyaç duyduğunu belirterek, “PVV ve Wilders, bu fırsatı bir kez daha ellerinden kaçırdı” dedi. Kabinenin çöküş nedeninin politika ayrılıkları değil, Wilders’in “sorumluluk almaktan kaçınması” olduğunu savunan Yeşilgöz, “Sağ seçmen için tarihi bir şanstı. Ancak Wilders’in istikrarsız tutumu bu şansı kaybettirdi” yorumunu yaptı.
Yeni Strateji ve Sola Mesafe:
Yeşilgöz, yaklaşan erken seçimler öncesinde VVD’nin ana hedefinin “istikrarlı bir sağ-liberal hükümet” kurmak olduğunu ve bunun PVV olmadan da gerçekleştirilebileceğini ilan etti. “Ülkemiz, sorumluluktan kaçan değil, üstlenen liderler istiyor” diyen Yeşilgöz, PVV’yi dışlamanın sol partilerle otomatik ittifak anlamına gelmediğinin altını çizdi. Özellikle Yeşil Sol-İşçi Partisi (GroenLinks-PvdA) gibi oluşumların savunma, nükleer enerji ve göç gibi kritik konularda “ülkenin güvenlik ve ekonomik ihtiyaçlarına uymayan ideolojik yaklaşımlara” sahip olduğunu belirtti.
Wilders’a Yönelik Liderlik Eleştirisi:
Yeşilgöz, Wilders’i “liderlik yükümlülüklerini sürekli ertelemekle” suçlayarak, onun partisini “ciddi politika üretme kapasitesinden yoksun bir yapı” olarak nitelendirdi. “2012’de olduğu gibi yine kaçtı. Bu, sorumluluktan kaçmanın bir alışkanlığa dönüştüğünü gösteriyor” ifadelerini kullandı.
VVD’nin Seçim Öncelikleri:
Açıklamanın son bölümünde VVD’nin seçim vaatlerinin ana hatları paylaşıldı: Ulusal savunma kapasitesinin artırılması, konut kriziyle mücadele için kapsamlı inşa planları ve göç politikalarında sıkı kontrol mekanizmalarının hayata geçirilmesi. “Hollanda daha fazla bekleyemez. Ülkemizi yeniden güçlü, güvenli ve müreffeh kılmak için etkili liderlik şart” çağrısıyla mesajını tamamlayan Yeşilgöz, bu hedeflerin ancak sorumluluk sahibi bir sağ-liberal hükümetle mümkün olacağını vurguladı.
