Başbakan Rutte geçen yıl “ Hep birlikte fakirleşeceğiz” demişti. Aradan 1,5 yıl geçti, baktık ki hakikaten fakirlemişiz. Ama `hep birlikte` değil!
Meğerse fakirleyenlerin parası başkalarının cebine akmış, milyarder sayısı 46`dan 51`e çıkmış, milyarderlerin geliri bir yılda yaklaşık yüzde 5 artmış! Zirvedeki 500 Hollandalının toplam serveti 241 milyar avroyu bulmuş!
Avrupalı bir avuç milyarderin serveti geçen yıl 1 milyar trilyon daha artarak, 3 trilyon dolara ulaşmış! Allah doyursun, ne diyelim! Meşhur Forbes yazdı.
Ama hani savaş, enflasyon, enerji krizi vardı! Doğru, vardı tabii ki, ama halk için. Onlarınsa işine yaramış! Normal Hollandalıya gelince: kişi başına servet ortalama 47 bin avro artmış bir yılda! Hele Bloemendal, Laren, Wassenaar gibi yerlerde kişi başına artış 650 bin, ama Rotterdam`da ortalama 11.800, Amsterdam`da 13.500 avro! Çünkü oralarda dar gelirli yerliler ve göçmenler yaşıyor.
Maliye Bakanı Kaag banka mevduat faizlerinin yüksek enflasyona rağmen niye hala yüzde 1,5 – 1,7`de kalmasını araştırtıyor. Faizler enflasyonu karşılamazsa mevduat erir çünkü. Ama bankalar yüzde 1,5 faizle mevduat topluyor, yüzde 4 faizle Avrupa Merkez Bankası`na yatırarak vurgunu vuruyorlarmış!
Enflasyon olduğundan az gösteriliyor! Volkskrant geçenlerde Merkez İstatıstik Bürosu`nun ( CBS) enflasyonu hesaplama yöntemini değiştirdiğini yazdı! Siz pazarda ne hissediyorsanız doğrusu odur.
Hani kimileri ekonomik büyüme sürüyor diye moral veriyorlardı. CBS, aksine 1 yıldır yüzde 0,4 daralmaya başladığını bildirdi! Yani ekonomi küçülmeye başlamış yıllardır ilk kez, durum ciddi: resesyon başlıyor! İşsiz sayısı artık ayda 6 bin artıyor ve oran yüzde 3,7`ye ulaştı. Bahara kadar yüzde 4,2`yi bulması bekleniyor.
Şirket iflasları artıyor! Avrupa`da Hollanda başı çekiyor: yüzde 58 artış! 300 bin iş yeri sahibinin toplam borcu bu yıl 19 milyar avroyu bulmuş. İflas artışları Hollanda`ya özgün değil: Batı dünyasında 2022`de iflaslarda artış yüzde 10 iken bu yıl yüzde 19`u bulması bekleniyor. Hollanda`dan son birkaç örnek: Elektronika zinciri BCC iflas açıklayarak 1000 çalışanını işten çıkardı. Big Bazar 900 işçisini çıkartarak iflas bildirdi. Bisiklet fabrikası Van Moof iflas yüzünden İngilizlere satıldı, 600 işçi işsiz kaldı. Giyim sektöründe Score ve Chasin , Scotch & Soda, Vero Moda, Vila ile Pieces iflas ettiler.
Merkezi Plan Bürosu (CPB) şu an 815 bini bulan yoksulluk sınırı altındaki insan sayısı gelecek yıl 1 milyonu geçecek diyor. Voedselbank`tan yardım alan yoksul sayısı haftada 120 bin ve geçen kıştan beri yüzde 40 artma görülmüş.
Azot salımını göçmenler mi düşüttürmedi?
Bu manzarada Rutte koalisyonu geçtiğimiz yaz istifa etti! Voedselbank`a başvuran yoksulların artmasından dolayı mı? Artan işsiz sayısından mı? Bankaların astronomik karlarından dolayı mı? Enflasyon yükselirken milyarder sayısı arttığı için mi? Azot salımını düşüremediğinden mi? Yok! Hiçbirinden dolayı değil. Mülteci ve göçmenlerden dolayı! Evet! Sorunların hepsi bizim yüzümüzdenmiş!
Aslında son yıllarda Rutte istifa etmeyi adet haline getirdi. 2 yıl önce, göçmenlerle ilgili vergi skandalı yüzünden istifa etmişti. Sonraki hükümette göçmenlerle ilgili bir dosyayı meclisten gizleme nedeniyle neredeyse istifa edecekti. Geçen yaz ise mültecilerin aile birleşimi ve göçmen politikasında ortağı D66 ile anlaşmayınca, göçmen sınırlaması isteyen seçmeni kaybetmemek ve Wilders ve çiftçi partisi BBB`yle daha sağ bir koalisyon kurma hayaliyle yine istifa etti. Yerine seçilen Dilan Yeşilgöz, VVD yönetimindeki sağa kayma eğilimini Op1 Tolkshow programında Wilders`la ittifakı dışlamadığını söyleyerek itiraf edecekti. Yani o kadar sorun dururken göçmen ve mülteciler Hollanda`da gündemi belirler hale getirildi. Hatta sonraları, İsrail`i koşulsuz destekleyerek ve ateşkese dahi karşı çıkarak, VVD, NSC, CDA, PVV gibi partiler, seçim gündemini daha da kutuplaştırdılar.
Hükümete güven, SCP araştırmalarına göre dibe vurmuş durumda. Seçmen çoğunluğu yıllardır gidişattan her gün daha da rahatsız. Ama çözümü göremediğinden ve aşırı sağ ve VVD gibi sağ güçlerce yanıltıldığından dolayı, suçu göçmen sayısında buluyor. Bu da VVD ve PVV`nin işine yarıyor. (Tabii ki Hollanda`ya göçmen dolsun demiyoruz, ırkçı söylemlere kapılmadıkça, yerli halkın bu tepkisini anlayışla karşılıyoruz.)
İşte bu nedenlerle seçmen 20 yıldır her seçimde oradan oraya savrulur oldu! 20 yıl önce aşırı sağcı Pim Fortuin fırtınası esmişti, duruldu, Wilders rüzgarına dönüştü bir aralar… Sonraları Forum ve Demokrasi neredeyse ikinci büyük parti haline geliverdi iki yılda... Geçen yıl bunu sağcı çiftçi partisi BBB izledi… Son olarak da işte şimdi CDA kökenli Pieter Omtzigt`in sağcı partisi NSC! Yılı dolmadan bu parti seçimlerde belki de en büyük parti olabilecek! Seçmen her seçimde sağdan sağa savrulmasını sürdürüyor. Ve konu hep göç.
Göçmenler olarak seçimde evde oturmayıp şu partilerden birine oy versek ne iyi yaparız: DENK, SP, Groen Links & PvDA, D66, Partij voor de Dieren. Ve yıllardır ülkeyi bu hale getiren VVD, CU, CDA, PVV`nin zayıflamasını sağlasak.
Hollanda sağı, ekonomik gidişattan şikayetçi seçmenin, tepkisini yanılgıyla göçmen ve mültecilere kaydırmasından yararlanarak, sanki yıllardır sorunlardan kendileri sorumlu değilmişcesine, tereyağından kıl çeker gibi sessizce, daha da sağ bir koalisyon düşlüyor. VVD+PVV+BBB koalisyonu, ya da VVD+Omtzigt+?. Yeni VVD lideri Yeşilgöz, BBB`nin inişe geçtiğini ve Omtzigt`le koalisyon olasılığının güçlendiğini farkedince, PVV`den vazgeçtiklerini ima etti NPO radio 1`de geçenlerde.
Diyelim ki seçimlerde oy verdiniz ve rüyanızda da o gece, yerli halkla göçmenlerin ortak gönlüne uygun güzel bir koalisyon gördünüz!
Ve uyandığınızda bir de ne göresiniz! O koalisyon karşınızda duruyor!